Ebu Hanife’nin Hadis Anlayışı- Prof. İsmail Hakkı Ünal
Hadis konusu yalnızca 21. asırda tartışılan bir konu değildir. Hz. Peygamberin vefatından hemen sonra Hz. Aişe ve Hz. Ömer, hadis aktarımcılarını yoğun ve sert biçimde eleştirmiş ve yalanlamışlardır. Hatta Hz. Ömer devlet müdahalesiyle onları cezalandırma yoluna gitmiştir.
Hadisleri reddediyor, kabul etmiyor, akla önem veriyor, dini akılla anlamaya çalışıyor diye Ebu Hanife hadis savunucuları tarafından sert biçimde eleştirilmiştir.
Prof. Dr. İsmail Hakkı Ünal’ın “İmam Ebu Hanife’nin Hadis Anlayışı ve Hanefi Mezhebinin Hadis Metodu” (DİB Yayınları) adlı kitabında bu konu ayrıntılı olarak ele alınmıştır:
“Ebu Hanife: “Eğer bir kimse, ‘Peygamber (a.s.)in her söylediğine inanıyorum, ancak Nebi haksız (cevren) konuşmaz ve Kur’an’a muhalefet etmez’ derse, bu, onun, Peygamber’i tasdik ettiğini ve Peygamberi Kur’an’a muhalefetten tenzih ettiğini gösterir. Şayet Peygamber Kur’an’a muhalefet etse ve Allah’a karşı haktan başka bir şey söyleseydi, Allah Teala, “Eğer Muhammed, bize karşı ona (Kur’an’a) bazı sözler katmış olsaydı, biz onu kuvvetle yakalardık, sonra onun şah damarını koparırdık, hiç biriniz de onu koruyamazdınız” (Hakka 44-47), sözüne uygun olarak, onu kuvvetle yakalar ve şahdamarını koparırdı. Allah’ın Resûlü, Allah’ın kitabına muhalefet etmez. Allah’ın kitabına muhalefet eden de Allah’ın Resûlü olamaz… Nebi’den Kur’an’a aykırı olarak hadis rivayet eden kimseyi red, Peygamber’i red ve onu yalanlama değildir. Bu, ancak, Peygamber’den batıl rivayette bulunan kimseyi reddir. Töhmet bu kimseyedir, Peygamber’e değil. Onun için Peygamber’in söylediği her şey, işitelim, işitmeyelim, başımız gözümüz üstünedir. Buna iman eder, ve Allah’ın Resûlünün söylediğine, olduğu gibi şehadet ederiz. Ve yine şehadet ederiz ki O, Allah’ın nehyettiği bir şeyi emretmez. Allah’ın bağladığı bir şeyi koparmaz. Allah’ın nitelediği bir şeyi ona aykırı bir şekilde nitelemez. Şehadet ederiz ki O bütün işlerde Allah’la muvafıktır. Bidat olabilecek hiç bir şey yapmamış, Allah’ın söylediği söze hiç bir şey katmamış ve zorlayıcılardan olmamıştır. Onun için Allah Teala; “Kim peygambere itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur” (Nisa 80), buyurmuştur. ( el-Alim 26-27) s.84-85
Ebu Yusuf: “Rivayetler çoğaldıkça bunlar arasından, bilinmeyen, fıkıh ehlinin bilmediği, Kitab’a ve Sünnete uygun olmayan rivayetler ortaya çıkar. Şaz(istisna) hadislerden sakın, hadisçilerin ve fukahanın bildikleri (kabul ettikleri) ile, Kitap ve Sünnete uygun olanları al, diğerlerini buna göre değerlendir. Çünkü Kur’an’a muhalif olan, Hz.Peygamber’den rivayet edilmiş dahi olsa ondan değildir.” (Ebu Yusuf, er-Redd,31) s.85
Ebu Yusuf bu görüşünü, Hz. Peygamber’e isnad ettiği şu hadisle de teyid eder: “Rasulullah ölüm döşeğinde şöyle dedi: “Ben yalnızca Kur’an’ın haram kıldıklarını haram kılarım. Allah’a yemin ederim ki benim adıma bir şeye (beni bahane ederek) sarılmasınlar.” (Ebu Yusuf er-Redd, 31) s.85
Ebu Yusuf bu konuda daha açık bir rivayeti, Evzâî’ye yönelttiği bir itiraz vesilesiyle yaptığı şu tavsiyeden sonra zikretmektedir: “herkesin bildiği (kabul ettiği) hadisi al, şazz olandan sakın. Bize İbn Ebi Kerime, Ebu Cafer’den, o da Rasulullah’tan şöyle rivayet etti: “Rasulullah yahudileri çağırarak onlara bazı şeyler sordu. Onlarda anlattılar ve Hz.İsa (as) konusunda yalan söylediler. Bunun üzerine Nebi minbere çıktı ve insanlara hitaben şöyle dedi: “Benden hadisler yayılacak, size gelenlerden Kur’an’a uygun olanlar bendendir. Kur’an’a aykırı olanlar benden değildir.” ( Ebu Yusuf er-Redd, 24-25) s.86
Hz. Ömer’in Tavsiyesi: “Hz.Ömer, Kûfe’ye giden Ensardan bir grubu uğurlarken onlara şöyle der:… siz arı vızıltısı gibi Kur’an okuyan (çok olduklarından kinaye) bir kavme gidiyorsunuz. Peygamber’den rivayeti azaltın. Bu konuda bende sizinle beraberim. Bunun üzerine Karaza şöyle dedi: “Bundan sonra, Rasulullah’dan hadis rivayet etmeyeceğim.” (er-Redd, 30) s.86
Rasulullah: “Benden sonra hadisler çoğalacak, benden bir hadis rivayet edilirse onu Allah’ın kitabına arzedin, uyuyorsa kabul edin, bilin ki o bendendir. Allah’ın kitabına uymuyorsa reddedin, bilin ki ben ondan berîyim” (Serahsi, usul 1-365. Şafi’ı bu rivayeti er-risale’sinde tenkit eder,225-226) s.86-87
Rasulullah: “Allah’ın kitabında olmayan her şart batıldır ve Allah’ın kitabı en haklı olandır” (Serahsi, usul 1-364) Hz. Aişe’nin rivayet ettiği hadisin ilgili kısmı şöyledir:“ Rasulullah şöyle buyurdu: “İnsanlara ne oluyorda Allah’ın kitabında olmayan şartları, şart olarak ileri sürüyorlar. Kim Allah’ın kitabında olmayan bir şartı şart koşarsa bu batıldır. Böyle yüz şart ileri sürülse bile Allah’ın şartı en haklı ve en güvenilir olanıdır.” (Buharî, büyu,67) Serahsi, “Buradaki şarttan murad, Allah’ın kitabına muhalif olan her şarttır, yoksa şartın kendisinin Kur’an’da yer almaması değildir. Çünkü bu hadisin kendisi de kitapta yer almıyor… Bundan anlıyoruz ki, Allah’ın kitabına muhalif olan her hadis merduttur.” (Serahsi, usul I-365-364) s.87”
Ebu Hanife’yi, 1)Akla(re’y ve kıyasa) önem vermesinden, 2)Sahih sünnete muhalefet etmesinden dolayı bazı din bilginleri cerhetmişlerdir(hadis yönünden eleştirip güvensiz bulmuşlardır.) s.232
Hadisçiler Ebu Hanife’yi kötülemek konusunda ileri gittiler ve haddi aştılar. s.219
Ebu Hanife(ö.150)’yi cehredenler(yerenler, kötüleyenler): Şia, Caferiyye’nin kurucusu Cafer es-Sadık (ö.148); Evzaî (ö.157); Süfyan es-Sevri (ö.161); Malikî mezhebinin kurucusu Malik b. Enes (ö.179); Abdullah b. Mübarek (ö.181); Şafiî mezhebinin kurucusu Şafiî (ö.204); Ebî Şeybe (ö.235); Hanbeli mezhebinin kurucusu Ahmed b. Hanbel (ö.241); Meşhur hadis müellifi Buhari (ö.256); Meşhur hadis müellifi Müslim (ö.261); İbn Kuteybe (ö.276); Meşhur hadis müellifi Nesai (ö.303); Ukaylî (ö.322) En çok hakaret edenlerden; İbn Hibban (ö.354) En çok hakaret edenlerden; İbn Adiyy (ö.365) Şeytan diyenlerden; Darekutnî (ö.385); Ebu Nuaym el-Isfahanî (ö.430); Hadis müellifi Beyhakî (ö.458); Hatib Bağdadî (ö.463); Cüveynî (ö.478); Gazalî (ö.505); İbnu’l-Cevzî (ö.597); Fahreddin Razî (ö.606) s.230-261
Ebu Hanife’yi adaletli, güvenilir bulan ve bu konuda eserler yazanlar onu cerhedenlerden daha çoktur. s.223
(İmam Ebu Hanife’nin Hadis Anlayışı ve Hanefi Mezhebinin Hadis Metodu, Prof.Dr. İsmail Hakkı Ünal, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları)
EBU HANİFE HAKKINDAKİ UYDURMALAR VE HEZEYANLAR
Sufyan es-Sevrî(ö.161) ve Şerîk(ö.177), re’y ehli olan Ebu Hanife’nin (ö.150) iki veya üç kez küfürden tevbe etmeye davet edildiğini, bunun sonucu Ebu Hanife’nin, sika ve güvenilir kabul edilmediğini yazabilmektedir. s.233
İmam Malik(ö.179), Ebu Hanife hakkında ağır suçlamalarda bulunmuştur. s.234
Abdullah b. El-Mübarek(ö.181), Ebu Hanife hadiste yetim idi, demiştir. s.235
Ahmed b. Hanbel, Kitabu’l-ilel adlı kitabında Ebu Hanife’nin aleyhindeki rivayetlere yer vermiştir. s.240
Buhari’nin, Ebu Hanife’ye taassup derecesindeki muhalefeti zaten meşhurdur. Hatta Buhari, “et-Tarîhu’s-Sağîr” adlı eserinde Sufyan es-Sevrî’nin Ebu Hanife’nin vefatında Allah’a şükür edip “Ebu Hanife, İslam’ı ilmek ilmek çözen birisiydi. İslam’da ondan daha uğursuz biri doğmamıştır.” dediğine dair rivayeti pekala alabilmiştir. s.241(et-Tarîhu’s-Sağîr, II s.100)
İbn Hibban(ö.354), “Kitabu’l-Mecrûhîn” adlı eserinde Ebu Hanife aleyhindeki bazı sözler şunlardır: Hadis bilgisi zayıf ve rivayet ettiği 130 hadisin 120’sindeki hata etmiştir; Bu ümmetin fitnecisidir; Muhammed’in dinini değiştirmiştir; Hz. Peygamber’in bir hadisine hezeyan, birine de hurafe demiştir. Allah’a yakınlık maksadıyla bir katıra ibadet eden kimsenin bu davranışında beis görmemiştir, vb. s.247 (Dr.İsmail Hakkı Ünal, Ebu Hanife’nin Hadis Anlayışı ve Hanefi Mezhebinin Hadis Metodu Ankara-1994 s.233)
Ebu Hanife aleyhinde konuşanlar, hadis düzenleyicisi Müslim(ö.261); Ebu Zur’a er-Razî(ö.264); İbn Kuteybe(ö.276); en-Nesaî(ö.303); el-Ukaylî(ö.322); İbn Ebî Hatim(ö.327); İbn Adiyy(ö.365), ed-Darekutnî(ö.385); Ebu Nuaym el-İsfahanî(ö.430); el-Beyhakî(ö.458); el-Hatib el-Bağdadî(ö.463); el-Cuveynî(ö.478); el-Gazâlî(ö.505); İbnu’l-Cevzî(ö.547); Fahru’d-din er-Razî(ö.606) s.230-265 (Sünnetin Dindeki Yeri-Hadis İlminde Metodoloji Sorunu-Doç.M.Hayri Kırbaşoğlu-Ankara Üniversitesi İlahiyat Fak. s.465)
Ebu Hanife hakkında ağıza alınamayacak kadar ileri sözler, bunların eserlerinde bolca mevcuttur. Konuyu araştıran Dr.İsmail Hakkı Ünal, tüm bunların bilgisizlik, kıskançlık, önyargı ve taassuptan kaynaklandığını eserinde kanıtlamıştır. Ebu Hanife’yi eleştirenlerin en fazla Şafii mezhebine mensup insanlardan olduğu göze çarpmaktadır. Çünkü hadisçiliği en fazla savunanlar, Şafiî ve onun takipçileri olmuştur. (Dr.İsmail Hakkı Ünal, Ebu Hanife’nin Hadis Anlayışı ve Hanefi Mezhebinin Hadis Metodu Ankara-1994 s.264-265)
Siz hâlâ Türkiye’de hadis uydurulduğunu biliyor musunuz? Hâlâ Türkiye’de fiilen hadis uydurulduğunu biliyor musunuz? Uyduranların içlerinde din adamlarımız da var, hatiplerimiz de var…(Hadis İlminde Metodoloji Sorunu-Doç.M.Hayri Kırbaşoğlu-Ankara Üniversitesi İlahiyat Fak. s.533)
Hadisin Kur’an’a açıkça ters düşmesi onun uydurma olduğunu gösterir. İbn Kayyim el-Cezviyye- el-Menâru’l-Munîf fi’s-Sahîh ve’d-Da’îf -Haleb,1983 s.80
Buhari, Kitabu’d-Duefa’sında, Ebu Hanife hakkında “asla güvenilmez adam” demektedir.
Ebu Nuaym, Hilyetu’l-Evliya adlı eserinde, Ebu Hanife hakkında:” Numan b. Sabit öldü diyorlar. Allah’ı tesbih ederim ki Numan b. Sabit(Ebu Hanife’nin adı) pis vücuduyla toprağın karnını kirletti. (1.Kur’an Sempozyumu Bilgi Vakfı Kasım 1994 s.469)
posted on Temmuz 18th, 2010 at 00:43
posted on Temmuz 19th, 2010 at 05:02
posted on Kasım 14th, 2012 at 20:32