Hadislerde zekatın miktarı
Zekat konusunda Peygamberin ilahi buyruk belirleme yoktur yoktur
2062-“Resûlullah’a gelip biat ettim. O sırada bir adam gelerek: “Bana sadakadan ver!” dedi. Resûlullah adama: “Allah, sadakalar husûsunda, ne herhangi bir peygambere ne de bir başkasına hüküm verme yetkisi tanımadı, hükmü bizzat kendisi verdi. Ve, sadakaları sekiz hisseye ayırdı. Eğer sen bunlardan birine girersen senin hakkını derhal sana veririm” buyurdu.” [Ebû Dâvud, Zekât 23, (1630).]
Zekatın miktarı, suyun kolayca elde edildiği yerlerde ondabir geçerlidir. Aslolan öşürdür(ondabir)
2026-“Resûlullah buyurdular ki: “Nehir ve yağmur sularının suladığı şeylerden (zekât olarak) öşür (onda bir) alınır. Hayvanla sulananlardan öşrün yarısı (yirmide bir) zekât alınır.” [Müslim, Zekât 7, (981); Ebû Dâvud, Zekât 11, (1597); Nesâî, Zekât 25, (5, 42).] AÇIKLAMA:1-Öşür kelimesi Arapçada onda bir demektir. Bunun cem’i uşûr gelir. Bazıları aşûr diye de okumuştur.Öşür de, farz olan zekâtın bir parçasıdır. Ancak sebze ve meyve gibi, yıllık olarak elde edilen zirâî mahsûllerden alınan zekâta isim ve alem olmuştur. 2- Hadis, sulanması için masraf yapılmayan, yâni dere, nehir, yağmur suyu gibi herhangi bir ödeme ve zahmete girmeden elde edilen su ile sulanarak kaldırılan mahsûlden onda bir nisbetinde zekât verileceğini… bildiriyor.
2027-“Resûlullah bana, sema(dan inen suyun) suladığı mahsülden tam öşür, âletle çıkarılan suyun suladığı mahsülden yarım öşür almamı emretti.” [Nesâî, Zekât 25, (5, 42).]
2028-“Resûlullah bize, hurmaya tahmin biçtiğimiz gibi, üzüme de tahmin biçmemizi ve zekâtını kuru üzüm olarak almamızı emretti, tıpkı hurmanın zekâtını kuru hurma olarak aldığımız gibi.” [Tirmizî, Zekât 17, (644); Ebû Dâvud, Zekât 13, (1603); Nesâî, Zekât 100, (5, 109); İbnu Mâce, Zekât 18, (1819).]
1097-“(Babam) Ömer Nebat ahalisinden buğday ve zeytinyağından öşrün yarısı (yirmide bir nisbetinde) vergi alırdı. Bu davranışıyla kasdı Medine’ye bunlardan çokca gelmesini sağlamaktı. Kıntiyye (denen buğday ve arpa dışında kalan, nohut, mercimek, bakla nevinden tahıl) dan da öşür alıyordu.” [Muvatta, Zekât 46, (1, 281).]
2036-“Resûlullah buyurdular ki: “Balda on tuluk için bir tuluk zekât vardır.” [Tirmizî, Zekât 9, (629).]
1831-6561-“Resûlullah beni Bahreyn’e -veya Hecer’e- gönderdi. Ben orada kardeşler arasında müşterek olan bir bağdan vergi almak üzere giderdim. Kardeşin biri müslüman ise, müslümanın payına düşenden öşür, müşrikten de haraç alırdım.”
posted on Haziran 19th, 2011 at 12:27
posted on Haziran 19th, 2011 at 12:32
posted on Haziran 19th, 2011 at 13:43