-
2nd Haziran 2009

Hadislere Göre Namazda Dua

posted in DUA |

NAMAZDA NE OKUMALI?-HADİSLER

Namazda dua: 2663-“Resûlullah buyurdular ki: “Namaz ikişer ikişer kılınır. Her iki rek’atte bir teşehhüd vardır. Namazda huşû(derin saygı) duyulur, yoğun ihtiyaç içinde olduğu dua edilerek (temeskün-tezellül) açığa vurulur. Ellerini kaldırırsın.” Şöyle de dedi: “Ellerini, içleri kendi yüzüne dönük olarak Rabbine kaldırır; isteklerini (ısrarla tekrarla söyleyerek) istersin: “Ya Rabbi! ya Rabbi! ya Rabbi!..” Kim bunu yapmazsa namazı eksiktir.” Tirmizî, Salât 283, (385).

760. …Ali (r.a.)’den; demiştir ki: Resûlullah (s.a.) namaza dur­duğu zaman tekbir alır sonra; “Yüzümü hak dine meylederek ve tes­lim olarak göklerle yeri yaratana çevirdim. Ben müşriklerden değilim. Namazım ve bütün ibâdetlerim, ölümüm ve hayatım âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir. Onun hiç bir şeriki yoktur. Ben bununla (gerçek tevhid inancıyla) emrolundum. Ve ben müslümanlann ilkiyim. Allah’ım sen yegâne hükümdarsın. Benim senden başka ilâhım yoktur. Sen rab­bimsin, ben de senin kulunum. Ben nefsime zulmettim; fakat günahı­mı itiraf ederim. Bütün günahlarımı affet. Çünkü günahları Senden başka affedecek yoktur. Beni ahlâkın en güzeline yönelt. Ahlâkın en güzeline yönelten ancak sensin. O kötü ahlâkı benden uzaklaştır. Onu senden başka benden uzaklaştıracak kimse yoktur. (Senin emirlerine) tekrar tekrar icabet eder, (buyruklarına) tekrar tekrar tabi olurum! Bü­tün hayırlar senin elindedir. Şer ise asla sana nisbet edilemez, varlı­ğım seninledir. (Önü de sonu da) Sana (dayanır) Mübareksin, yücesin. Senden mağfiret diler, Sana tevbe eylerim” derdi. Rüku’a vardığı za­man ise: “Allah’ım ancak Sana rüku ettim. Sana iman eyledim. Ve ancak sana teslim oldum, kulağım, gözüm, iliğim, kemiğim ve sinirle­rim hep sana itaat etmektedir” derdi. Başını rüku’dan kaldırdığında da; “Allah hamd edenin hamdini işitir, (kabul eder). Ey Rabbimizl Gökler dolusu yer dolusu, gökle yer arası dolusu onlardan maada (var­lığını) dilediğin her şey dolusu hamd de sana mahsustur” derdi. Sec­deye varınca da; “Allah’ım, ancak sana secde ettim ve ancak sana inandım, sana teslim oldum, varlığım kendisini yaratıp en güzel şekle koyan, gözünü ve kulağını yaradan Allah’ına secde etti. Yaratıcıların en güzeli olan Allah pek yücedir” derdi. Namazdan (çıkmak için) se­lâm vermek istediği zaman da; “Allah’ım! Evvel ve âhir, gizli ve aşi­kâr, işlediğim bütün günahları ve yaptığım bütün israflarımı ve senin benden daha iyi bildiğin bütün kusurlarımı bağışla! İlerleten ve geri­leten ancak Sensin, Senden başka hiç bir ilâh yoktur” derdi. (Buhârî, teheccüd 1, Deâvat 10, 60; Müslim, müsâfirîn 201, zikr 70; Ebû Dâvûd, vitr 25; Tirmİzî, kıyâme 46, deavât32, 82; Ibn Mâce, ikâme 180; Dârimî, salât 169; Ahmed b. Hanbel, 1-95, 102, 103, 385; II, 292, 514, 526; VI, 391. Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 3/161-163.)

781. …Ebû Hüreyre’den; demiştir ki: Peygamber (a.s.) na­maz için tekbir aldı mı, tekbir ile kıraat arasında sükût ederdi. Ben: Ey Allah’ın Resulü! Şu tekbir ile kıraat arasındaki sükûtunun hikmeti nedir? O esnada ne okuyor­sun (lütfen) bana bildir, dedim. Buyurdu ki: “Ey Allah’ım benimle, günahlarımın arasını doğu ile batı arası­nı uzaklaştırdığın gibi uzak eyle! Ya Rabbi, beni günahlarımdan be­yaz elbisenin kirden temizlendiği gibi temizle!Ey Allah’ım!Beni kar, su ve dolu ile (günahlardan) temizle, (diye dua ediyorum).” (Buhârî, ezan 89; deavât 39, 44, 46; Müslim, mesâcid 147, zikr 48; Tirmizî, deâvât 76; Nesâî, tahâre 47, iftitâh 14, 15; Ibn Mâce, ikâme I, dua 3; Ahmed b. Hanbel, II, 49. Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 3/204.) Bazı Hükümler: Farzda olsun nafilede olsun iftitah tekbiri ile Fatiha arasında iftitah duası okumak meşrudur, imam Mâlik’in görüşüne göre ise, iftitah tekbirinden sonra hemen Fatiha’ya geçi­lir. Fakat bu duanın namazın başında, ortasında veya sonunda okunmasın­da da bir sakınca yoktur. İmam Azam ile İmam Ahmed b. Hanbel’e göre ise, sübhâneke duası okunur. (Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 3/206.)

774. …Âmir b. Rabia babasından; demiştir ki: Ensardan bir genç Resûlullah (s.a.)’in arkasında namaz kılarken aksırdı ve; “bize bağış­ladığı (gerek) dünya ve (gerekse) âhiret (nimetlerin)den dolayı Allah’a pek çok, güzel ve her an ziyâdeleşen hamdler olsun” dedi. Peygam­ber (s.a.) namazı bitirince: “(Bu) duayı okuyan kimdi?” diye sordu. (Amir) dedi ki, genç sükût etti.Sonra “(bu) duayı okuyan kimdi? Gerçekten o kimse sa­kıncalı birşey söylemedi” buyurdu. Bunun üzerine (o genç): O duayı ben okumuştum, ey Allah’ın Resulü; ben bu duâ ile hayırdan başka bir şey kastetmedim diye cevap verdi. (Nebiyy-i Ek­rem sallallahü aleyhi vesellem de): “(Bu dua) zikri sonsuz derecede büyük olan Rahman’in Arşına erişti” buyurdu. (Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 3/189-190)

2616-“Resûlullah rükü’ya gitti, sonra başını kaldırdı ve “Gıfâr kabilesini Allah mağfiret etsin, Eslem kabilesine Allah selâmet versin, Useyye Allah’a ve Resulüne isyan etmiştir. Allahım, Benî Lihyan’a lanet et. Ri’l ve Zekvân’a da lânet et” deyip secdeye gitti.” Müslim, Mesâcid 308, (679).

2617-İbnu Ömer’in anlattığına göre, Resûlullah’ın sabah namazının son rekatinin rükûsundan başını kaldırınca semi’allâhu limen-hamideh Rabbena ve leke’l-hamd dedikten sonra şöyle söylediğini işitmiştir: “Allahım falancaya falancaya lânet et.” Allah Teâlâ bunun üzerine şu mealdeki ayeti indirdi: “(Kullarımın) işinden hiçbir şey sana ait değildir. (Allah) ya onların tevbesini kabul eder, yahud onları, kendileri zâlim (kimse)ler oldukları için, azablandırır.” (Al-i İmrân 128). Buharî, Tefsîr, Âl-i İmrân 9; Tirmizî, Tefsîr; Nesâî, İftitah 121.

769. …el-Ka’nebî; “Mâlik farz ya da farzın dışında bir namazın başlangıcında, ortasında veya sonunda duâ etmekte bir sakınca yok­tur, dedi.” demiştir. (Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 3/181.)

Namazda Allah’ı anmak(zikir): 771. …Abdullah b. Abbâs (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre; Pey­gamber (s.a.) geceleyin namaza kalktığında (şöyle) derdi: “Allah’ım, hamd sana mahsustur. Göklerin ve yer yüzünün nuru sensin. Hamd de Sana mahsustur. Gökleri ve yer yüzünü ayakta tutan sensin. Sana hamd olsun. Göklerin yer yüzünün ve oralardakilerin Rabbi- Sensin. Sen haksın, Senin sözün hakdır. Va’din de haktır. Sana kavuşmak hak­tır. Cennet haktır, Cehennem haktır ve kıyamet haktır. Allah’ım! Yal­nız Sana teslim oldum, ancak Sana iman ettim, ancak Sana dayandım, yalnız Sana yöneldim, Ben (senin düşmanlarına karşı) ancak Senin (ver­diğin güç)le mücâdele ettim ve ancak Senin hükmüne başvurdum. Be­nim gerek evvelce ve gerekse sonradan işlediğim günahlarımla gizli ve aşikâr yaptıklarımı bana bağışla Benim rabbim Sensin, Senden baş­ka hiç bir ilâh yoktur!” (Buhârî, teheccud, I, deavât 9; tevhîd 8, 64; Müslim, müsâfirîn 199, zikir 68; Tirmizî,deavât 29; Nesâî, kıyâmu’1-leyl 9; ibn Mace, ikâme 180. Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 3/183-184.)

775. …Ebû Said el-Hudrî’den; demiştir ki: Peygamber (s.a.) ge­celeyin (teheccüd namazına) kalktığında tekbir alır, son­ra: “Ey Allah’ım, Seni hamdin ile teşbih ve tenzih ederim. İsmin müba­rektir, azametin yücedir ve Senden başka ilâh yoktur” der sonra da üç defa “Allah’dan başka bir ilah yoktur” der, üç de­fa “Allah en büyüktür” der, (daha) sonra da: “(Hakkın rahmetinden) koğulmuş olan şeytandan, vesvesesinden, kurmasından, büyüsünden semi'(her şeyi işiten) ve âlîm (her şeyi bilen) Allah’a sağınının” derdi. Sonra da (bir miktar Kur’ân) okurdu. (Müslim, salât 52; Tirmizî, salât 65, vitr 19; Nesâî, iftitâh 18; İbn Mâce, ikâme 1, Dârimî, salât 33; Ahmed b. HanbeflII, 50, 69.)

764. …Cübeyr b. Mut’ım’dan rivayet edildiğine göre, (Cübeyr) Resülüllah’ı namaz kılarken görmüş -(Ravi) Amr der ki: Gerçi hangi namazın olduğunu bilemiyorum- Peygamber (s.a.) (o namazda) “Al­lah gerçekten büyüktür, Allah gerçekten büyüktür, Allah gerçekten büyüktür Allah’a çok çok hamd olsun, Allah’a çok çok hamd olsun, Allah’a çok çok hamd olsun” (şeklinde) üç defa; “Allah’ı sabah ve akşam her türlü noksanlıklardan tenzih ederim” (diye) üç defa (zik­retti, bir defa da)! “Şeytandan, onun nefhinden, nefsinden ve hemzinden Allah’a sığınırım” dedi. (Amr) dedi ki: (Şeytanın) nefsi şiirdir, nefh’i kibirdir, hemz’i de ilişmesidir.” (Tirmizî, mevâkît 65; İbn Mâce, ikâme 2; Dârimî, salât 33; Ahmed b. Hanbel, I, 403, 404; III, 50; IV, 80, 81, 83, 85; VI, 156. Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 3/174.)

MEZHEPLER: Malikiler Namazda Subhaneke ve Ettehiyyat gibi duları okumazlar.

HADİSLER: 2532-“…Bana Resûlullah: “Haydi git ve Medîne’de ilan et ki: “Sadece Fatiha süresi de olsa, Kur’ân’dan bir parça okumadıka kıldığınız namaz namaz değildir” dedi ve başka bir şey ilave etmedi.” Ebu Davud

2534-“(Namazda) Fatiha süresi ile kolaya gelen bir miktar (Kur’ânayetin)i okumakla emrolunduk.” Ebü Dâvud, Salât 136, (818).

This entry was posted on Salı, Haziran 2nd, 2009 at 02:57 and is filed under DUA. You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.

Yorum Yaz