-
20th Ağustos 2008

Ruhçuluk ve İlkesizlik-Neale Donald Walsh

posted in MITOLOJİ |

Kitap İncelemesi:

NEALE DONALD WALSH-TANRI(!) İLE SOHBET, 2.Baskı 2000 Ötesi Yayınları

GENEL TEKNİK: Kitap öncelikle Batı’daki ‘NEW AGE’ akımını savunmaktadır. Kitapta güya Tanrı’yla sohbet edilmiştir. Gören, duyan, okuyan ya bir din veya ahlak kitabı sanacaktır. Oysa kitapta her iki değer de hedef alınmıştır. Kitaptaki egemen hava, doğruları söylerken, doğruları yanlışlarla bulandırmaktır. Panteist(her şeyin ve herkesin Tanrı olduğu iddiası) bir anlayış empoze edilmiştir. Kişisel Gelişim, Davranış Bilimleri ve NLP konusunda yazılmış kitaplarda yoğun bir şekilde bulabileceğimiz doğrular, bu kitapta da işlenmiştir. Fanatik dincilerin açmazları ve çelişkilerini ironik bir dille iğnelerken, özlü sözler ve özdeyişlerin arasına alabildiğince dindışı ve ahlakdışı anlayış şırınga edilmiştir. İnsanlar dindışı ve ahlakdışı anlayış olduğunu anlamasınlar diye, yanıtların ucu hep açık bırakılmıştır, böylece isteyenin istediği yöne çekebilmesine fırsat verilmiştir. Yalan ve iftira, aldatma, sahtekârlık, haksızlık, cinayet, hırsızlık, soygun, fuhuş, uyuşturucu, kaçakçılık, dürüstlük, adalet, eşitlik, iyilik, yardımlaşma gibi erdemsel ve evrensel değerler hakkında hiçbir net açıklama, sınır ve kurala yer verilmemiştir.

AMAÇ: Demagoji yaparak, Allah ve doğru diye bir şey olmadığını yerleştirmek. Hiçbir şeyi açık, net veya kesin konuşmadan ucu açık yanıt verilmemiştir ki isteyen istediği sonucu çıkarsın ve keyfi yaşasın.

YÖNTEM: Düşünce ve inançlara karşı saygısız, alaycı. s.2/66,69

HEDEF: Doğallık adı altında keyfi(duygulara göre) bir yaşamı egemen kılmak s.1/23,55 Dürüstlük adına(s.1/159) dürüstlük sıfır. s.1/97 Uyuşmuş, hipnotize edilmiş ve uyuşturulmuş beyinler oluşturmak. s.1/116 Cennet de, Dünya da geçicidir ama sen değilsin. s.1/140 Tek dünya devleti. s.2/168

CEVABI YANITSIZ SORULAR: Sınır tanımayan bir anlayış. Yalan söylemek kötü veya yanlış mıdır? Cinayet, hırsızlık ve fuhşa karşı tavır belirsiz. (Hiçbir görevin yok. Sınırlamalar, engeller, rehberler ve kurallar da yok. s.1/160 2/147) (Yüksek anlayış diyerek sınırlama getiriyor(çelişki). s.2/162

DİN: Dinin adı spirituüalizm s.1/162-163 2/103,124,232 Spiritüelliğe dönün, dinleri unutun. s.2/274 (Spirütelleri incelemeye alın: Büyük çoğunluğunun sahip olduğu paradigma; falcılık, büyücülük, tarot falları, kumarhanecilik, fetiş ve totem tapıncakları(putları), lafta kalan dürüstlük, masabaşı sohbetler, temelsiz sloganlardır. Yüzeysel, çapsız ve derinliksiz bir bilinç düzeyi. İşleri, çevresindeki insanların sağlam temellerini oymak ve temelsiz binanın üzerini dekore etmek. Maddeciler(materyalistler), duyguları devre dışı bırakırken, Ruhçular veya idealistler, aklı ve mantığı devre dışı bırakmaktadırlar. Daha doğrusu biri odak noktası olarak aklı, diğeri duyguları görmektedir. Oysa bunları birbirinden ayırt etmek olanaksızdır. Çünkü insan, bedeni ve bilinciyle yaşar. İkisi de göz ardı edilemez. Ruhçular da maddeciler de ilkesizdir, sınır tanımazlar. Sınır olmayınca hak hukuk da olmaz. Sınırların olmadığı yerde imparatorlar ve krallar vardır. Ağzı iyi laf yapan, gücü ve karizması olanlar tartışılmaz otoritedirler. Onların her sözü bağlayıcıdır.)

 

Aşağıda bu kitaptan bazı anlayış kırıntıları ve alıntılar verilmiştir:

UYUŞTURUCU

Ölüm anında en büyük hazzı, huzuru ve sevgiyi hissedersiniz. s.2/55 1/116,140 (Öyleyse ölümden uzaklaşma yerine, ölmek için uğraş verin(!)???

Bir nedenle ölen kişilerin ruhları dünyasal esaretten özgürleşirler. s.2/62 (Ölüme övgüler diziyor!!!)

Ölüm bir son değil, başlangıçtır. s.2/78 (Hitlerin katliamına verilen yanıt)

“Daima vardın, varsın, varolacaksın…” “Sen düşündüğünden daha büyüksün.” s.2/86 (Sen Tanrı ‘sın!!!!)

Herkes her şeyin yaratıcısı. s.2/89

Ha bire birbirinizi övün. s.2/99

Putperestleri(paganları ve çoktanrıcıları) övüyor. s.2/117,130

“Birisi canınızı almaya çalışsa bile öfke duymazsınız.” s.2/179 (Cinayetleri özendiriyor.)

“Her şeyi siz seçiyorsunuz: anne-babanızı, doğduğunuz ülkeyi.” s.2/184

 

 

 

Amaç

Gerçekten kim olduğunu öğretmek: Allah. s.1/173 (Bütün kitap bu felsefeyi işliyor: Önce sen bir insansın, daha doğrusu öyle sanıyorsun, sonra peygambersin, daha doğrusu öyle sanıyorsun. Esasında sen, Allah ‘sın. Ama bunu bilmiyorsun. s.1/228 s.2/15)

Yaşamın amacı yaratmak ve deneyimlemek. s.1/125(Yani yaratmak veya deneyimlemek demek, yaşamın amacı canın istediğini yapmak s.1/130)

Kitap satışı 2/14

Materyalistler duyguları yok sayarken, idealistlerin bir alt türevi olan spiritüalistler(ruhçular), aklı devre dışı bırakarak duyguları merkeze almayı amaçlıyor. s.1/23,55 “Ruhsal arayışınızı yapabilmek için sözcüğün tam anlamıyla “aklınızı kaybetmeniz”, akıl sürecinizi devreden çıkarmanız gerekir.” s.2/31,32 “Duyguların peşinden git.” s.2/33 “Aklını kaybet. Kendini bul!” s.2/34

 

 

 

Kaynak

İncil, Tevrat vd.(Kur’an) gerçek kaynak değil. s.1/23

Gerçek kaynak duygular- s.1/23 Ütopya s.2/14

Öğretmen, lider, öğretici yok. s.1/23 Tekrar size yasaları söyledim. Bir çok öğretmen gönderdim. Öğretmenleri dinlemiyor öldürüyorsunuz. s.1/70 ????? 2/244

Bu kitabı tekrar tekrar okuyarak öğretiyi değiştirebilirsin. Tekrar ve tekrar oku. Her sözcüğü anlayana dek. Her kelime sana yabancı gelmeyene dek. Buradaki sözleri başkalarına tekrar edebildiğinde, en zor zamanlarında, bu sözler aklına geldiğinde, “öğretiyi değiştirmişsin” demektir. s.1/144 2/15,17 (Kısaca Allah ‘ın kitaplarını okuma! Onlar kaynak değil, ama bu kitabı gece gündüz oku, ezberle, başkalarına anlat, propagandasını yap, misyonerlik yap, hatim indir. Diğer taraftan başkalarının sözleriyle hareket etme. Öyleyse bunlar ne????????) (Hem, hiçbir görevin yok, s.1/160 diyor, hem de bunlar)

Bu kitaba şeytan işi diyecekler diyor. s.1/223(Cevap sıfır.)

Demagoji s.1/227

(Boş durma, 2. ve 3. Kitabı oku. s.1/235)

Kendisi de yazdıklarına inanmıyor. s.2/14

 

 

 

Dürüstlük

(Mış gibi davranmayı ve yaşamayı seç. s.1/97,129 Yalan zorunlu-2/159 Dürüstlük adına dürüstlük sıfır)

Evrende doğru diye bir şey yok. Olan var. Değer yargılarına son ver. s.1/98 Tüm koşullar geçicidir. s.1/98

Sevgi tüm duyguların(nefret, kızgınlık, şehvet, kıskançlık, şüphe) bileşimidir. s.1/102 Her duyguyu deneyimlemek gerekir. s.1/102-103

Hiçbir şeyde yanlış yoktur. Yanlış doğru olduğunu söylediğiniz şeye göre görece bir kavramdır. s.1/177 Hatalarınızdan öğrenmek. s.2/144(Çelişki) Hata. Amaca hizmet etmeyen-s.2/158,200 Her hatana sahip çık. s.2/206 “Söylediklerim yanlış olabilir, diyor.” s.2/244

 

 

 

Yarını düşünmek

(Gelecek onu ilgilendirmiyor. s.1/122) (Yarını düşünme- s.1/133)

“Kendin ettin, kendin buldun” yanlış diyor. s.2/190

 

 

 

Sorumsuzluk

Allah olduğun bilincine yükseldiğinde, başka bir insan ruhu(annen, baban, eşin veya çocuğun) için sorumlu olmadığını da anlayacaksın. s.1/137

En yüksek seçim, sizin için en yüksek iyiliği üreten(çıkarcı) seçimdir. s.1/155

İlişkilerde ve hayatta hiçbir görevin yok. s.1/160,162 (İlişkilerde bağlı kalman gereken bir sorumluluğun yok. Sözünde durman anlaşmalara riayet etmen gerekmiyor veya bir şeyle kendini bağlama)

Hiçbir görevin yok. Sınırlamalara, engeller, rehberler ve kurallar da yok. s.1/160

Hiçbir şey yapmak zorunda değilsin. Eğer hayatta bu boyutuyla zevk alıyorsan, senin için en bunun en yüksek olduğunu düşünüyorsan, bu deneyimini tekrar tekrar yaşayabilirsin.. s.1/174

Gerçekten sevdiğin şeyi yap! Başka hiçbir şey yapma! s.1/212

Eğer, “Ama, ama… bana bağımlı kişiler var… beslenmeyi bekleyen minik ağızlar var… bana muhtaç olan eş var…” dersen, yanıtım şu olacaktır: Eğer yaşamının, bedeninin ne yaptığıyla ilgili olduğunda ısrarlıysan, buraya niçin geldiğini anlamıyorsun demektir. Hiç olmazsa sana zevk veren bir şeyi yap. Kim olduğun hakkında mesaj veren bir şeyi yap. s.1/212-213 (Şimdi soruya ne cevap verdi? Belirsiz. Sınırlarla ilgili, sorumluluklarla ilgili her konuda sorumsuz, kaypak, uyuşturucu)

Hiçbir şey yapmak zorunda değilsin. s.1/213

Çocuklara mümkün olduğu kadar sınırsızlığı verin. s.2/147

 

 

 

Ölüm

Ölüm, rahatlamak ve özgürleşmektir. s.1/100 (Ölümü özendiriyor. Daha fazla yaşamaya veya yaşatmaya çalışmak saçmadır.)

Dünyada cennet gerçekleşecek. s.1/111 Cennete gitmek diye bir şey yok. Zaten burası cennet. s.1/119

Ölüm yok, hayat sonsuz, insan ölümsüz. s.1/221(Uyuşturucu)

 

 

 

Dua

Dua yoluyla ne istediğiniz bir şeyi elde edebilirsiniz ne de istediğiniz her şeye sahip olabilirsiniz. s.1/26

Doğru dua, yalvarma duası değil, şükran duası olmalıdır. s.1/26 (Şükran değer bilmektir. s.1/26) (Şükran teşekkür etmektir. s.1/111)

Her duanız daima yanıtlanır yeter ki içinizde olanı netlikle hissedin. Hissediş duanıza aldığınız yanıttır. s.1/27

Allah dualara hiç karşılık vermedi mi? Evet, ama sözle değil. s.1/87

Benim işim vermek, sizinki istemek. s.1/91

 

 

 

Ustalar ve öğretmenler

Öğretmenler hep aynı mesajla geldiler.. Sizden daha yüceyim diye değil, siz de benim kadar yücesiniz mesajıyla. s.1/151

Kendisini peygamber görüyor. s.1/168,170,171,212 (Hem Tanrı görüyordu.) Yok yok, gençliğinden beri buna hazırmış. s.1/170

(Öğretmen kötü veya iyi olabilir. s.1/180)

Shakespeare, büyük öğretmendir. s.1/210

Ustalar Allah idiler. s.1/224

Eğitim hiç olmasa daha iyi. s.2/134

 

 

 

Allah

Allah ‘a mektup yazmak mı, Allah ‘dan mektup almak mı, Allah ‘la sohbet etmek mi, iletişim kurmak mı, istediğini anlayabilirsin. s.1/15-17

Allah ‘la iletişim veya hayal ürünü ne fark eder? Hayaller de Allah ürünü- s.1/21

Allah, sizin bildiğiniz kadar bilir. s.1/27

Allah gözlemcidir, yaratıcı değil. s.1/28 Ama siz yaratıcısınız, devasa yaratıcı. s.1/52

Allah sizi, Allah imajında ve benzerinde yarattı. s.1/28 (Allah ‘la aynı maddeyiz, aynı güce sahibiz. s.1/42)

Başlangıçta “olan” vardı. Olan kendini bilemiyordu… Olanın tek bildiği şey başka bir şeyin olmadığıydı. s.1/39 Olan kendisini böldü. Bir anda O, bu ve şu oldu. s.1/39

Şimdi bu her şeyi bir arada tutan hiçbir şeye bazıları Allah diyor. Ama bu da doğru değil. Çünkü bu bazı şeylerin Allah olmadığını ima ediyor. Hiçbir şey olmayan her şey Allah olamaz anlamına geliyor. Ama ben, her şey ve hiçbir şey olanım. s.1/40 Bu düşünce, doğu mistisizminin(tarikatçılığı) temelini oluşturuyor…. Barı, görülen her şeyi Allah kabul ediyor. Her iki tanımlamada yetersiz. Allah ‘ın her şey ve hiçbir şey olduğunun kavrayışına sahip olanlar isabetliler. s.1/40 2/89

Allah, evreni saf enerjiden kendisini bölerek yarattı. s.1/42

Allah ‘ın amacı, insanın kendisini Allah olarak bilmesi içindir. s.1/42

İnsan kendisini Allah olarak, Allah ‘ın parçası olarak ya da Allah ‘ın çocukları olarak bilmesi yetmemektedir. s.1/43

Allah yargılamaz. s.1/59

Evrensel yasaları Allah koydu. s.1/60

Allah ‘a inanmak, koşulsuz sevmektir. s.1/62,97,102

Sorun olmazsa, Allah ‘ın kariyeri biter. s.1/65

Sana Allah olduğunu söylersem din ne işe yarar. s.1/66

Size Allah olduğunuzu söylemedim mi? İnanmıyorsunuz. Kendinize inanmıyorsanız bana inanın. s.1/69

Allah, Salamlı Sandviçtir. s.1/78 (Sonra alakasız çarpıtma)

Allah her şeyi yapabilir. Ama konuşamaz. Kendini, Allah ‘ın seninle konuşacağı kadar değerli görmüyorsun. s.1/87

Hayatınızın her dakikasında (evrensel) yasalara tabisiniz. Deneyimlediğiniz her şeyi yasalarla yarattınız. Allah ‘la partnersiniz. s.1/91 Partner olduğumuzu, ortaklığımızı görüyor musun? Bu gerçekten kutsal bir işbirliği.. s.1/93,169

Siz, Bensiniz. Ben Üçü Bir Arada olanım. s.1/91

Allah ‘ın sözünü yaşamalısın. Allah ‘ın sözü O’nun oğlu evladı olduğun, O’nun benzeri ve aynısı olduğun, O’nun eşiti olduğundur. s.1/93-94 (Şimdi Beni seviyorsun ve eşitin olarak görüyorsun. s.1/183) Allah ‘ın oğlu, evladı, benzeri olduğunu kabul ediyorsun. Ama eşiti olmak? Bunu kabul etmek çok zor. Çok fazla sorumluluk. Çünkü Allah ‘ın eşiti isen, her şeyin senin tarafından yaratıldığı anlamına geliyor. Hayatını gerçekten rayına oturtmak istiyorsan, Allah ‘ymışsın gibi düşün, konuş ve davran. s.1/94 Deli deseler de, küfürde olduğunu söyleseler de, çarmıha gerseler de. s.1/94 Hey, dinle! Allah sensin. s.1/193

İki doğa: 1)Koşulsuz sevmek 2)Gözlemlemek s.1/97

Sen ve arzu ettiklerinin çoğu kötüdür. Bu yargılamayla daha iyi olmaya karar verdin. Benim için fark etmez. Hangi yola girersen gir, aynı yere ulaşacaksın. s.1/105

Allah komedyendir. s.1/108

Allah kahretsin demeyin. Çünkü kendinizi kahretmiş olursunuz. s.1/111

Allah ‘ı gerçekten bilmek için aklını kaybetmek zorundasın. s.1/116 Allah, sinirlenmez, kızmaz, korkulmaz diyor, sonra sinirlenebileceğini söylüyor. s.1/82,119,136,143??????

Kendinin bir Allah olduğunu biliyorsun. Ama bunu bildiğini bilmiyorsun. s.1/120,228

Sen zaten Allahsın. s.1/228

Allah ‘ın olaylar üzerinde kontrolü yok. s.1/128

Allah ‘ın söylediği hiçbir şeye inanma. s.1/131

Allah insandan üstün değildir. s. 2/276

Allah ‘ın en büyük anı, O’na ihtiyaç duymadığının farkında olduğun andır. s.1/138

Çünkü sen ve başkaları birsiniz. Ve çünkü ‘Senden başka olan’ yok. s.1/155 2/89,253 (Panteizm ve vahdeti vucüt)????

Allah başkasının çocuğuymuş. s.1/224

Allah yaratıcılıktır, ilk düşüncedir, son deneyimdir. Allah, bu ikisi arasındaki her şeydir. s.1/225(Demagoji)

 

 

 

Yaratıcılık

Düşünce saf enerjidir.. Madde saf enerjiden oluşur… s.1/72 Duygu hareket halindeki enerjidir. Enerji hareket halindeyken sonuç yaratırsınız. Yeterince enerjiyi harekete geçirdiğinizde maddeyi yaratırsınız. Madde yoğunlaşmış enerjidir, hareket etmiş ve birleşmiş enerji. Enerjiyi bir süre belirli bir şekilde maniple ederseniz madde yaratırsınız. s.1/71,92-93

Yaşamın amacı yaratmak ve deneyimlemek. s.1/125(Yani yaratmak veya deneyimlemek demek, yaşamın amacı canın istediğini yapmak s.1/130) Daima yarattığını elde edersin. s.1/142

(Düşünmek, saf yaratıcılıktır. s.1/179)

 

 

 

Sosyal Yaşam

Gerçek kaynak duygular- s.1/23

Allah ‘ın dünyasında zorunluluk, yapılması ya da yapılmaması gerekli hiçbir şey yoktur. Ne istersen onu yap. s.1/55

Allah, asla neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirlemedi. Şunu yap, şunu yapma demedi. s.1/56

“Anarşi toplumu gelişkin varlıkların yaşadığı toplumdur.” (Anarşiyi övüyor) s.2/196 Tanrı yasası, yasasızlıktır.

Yanlış diye bir şey yok. s.1/57,177,179,190 Öldürmek yanlış olabiliyor. Geriye gidelim. Hiçbir şeyde yanlış yoktur.. Yanlış doğru olduğunu söylediğiniz şeye göre görece bir kavramdır. s.1/177 (Başkalarının isteği üzerine öldürmek yanlış, peki ya kendi isteği üzerine. s.1/178-179)????? (Yanlış ve doğru konusunda kıvırma ve çarpıtma- s.1/190)

Kuralları insan koyar. s.1/59

Bir şey doğruysa yap, doğru yanlış yargılamasını bırak. s.1/65

Cinsel enerji hakkında işe yaramayan tabu ve engellemelere son verin. s.1/68 Ancak böyle hırsızlığın ve tecavüzün önüne geçebilirsiniz. s.1/68 Cinsel yaşam konusunda ucu açık ifadeler, istediğiniz yöne çekebilirsiniz. s.1/68,81,145-172 İlişkinin amacı, hangi parçanızın kendisini göstermesinden haz duyacağınıza karar vermektir, başka birinin bir parçasına esir olmak veya tutmak değil. s.1/146 (Cinsellikle ilgili herkesin bildiği şeyi yeni bir şeymiş gibi demagoji yapıyor. s.1/231-234) Seks serbest(ama akıl mı duygular mı seçimi yapacak?). s.2/96-97 Sevgi ile seks birbirinden bağımsız. Ayrı ayrı kişilerle gerçekleşecek şey s.2/98 Cinsellikle ilgili hiçbir sınırlama kabul etmiyor. Duyguların her istediğini her istediği kişiyle o kişiyi incitmemek koşuluyla sonuna kadar yaşamak istiyor. s.2/108-109 Ona göre yaşamın özü zaten cinselliği yaşamaktır. s.2/109 Seks, her şeyin temel ritmidir. Evrende bu ritmin dışında hiçbir şey yoktur. s.2/114 Seks açıktan olmalı s.2/117 Çıplak dolaşmak, komşunun eşiyle yatmak, onca yanlış değil. s.2/119 İki yetişkin insan arasında her türlü seks mübahtır. s.2/126 Başkalarının incinmesine neden olan şey, evriminizi yavaşlatır. Yoksa hiçbir yanlış değil. s.2/126-127 Sapık seks, eşcinsel seks, sevgisiz seks bunlar yanlış değildir. s.2/127-128 Eşcinsellikte sorumluluk yok, çocuk yok diyerek yapmaya değer buluyor. s.2/128 Çocuklarınızın gözü önünde çıplak sevişin. s.2/129 Çocuklarınızın yanında çırılçıplak dolaşın. s.2/130 Cinselliği herkes açıktan, okullarda bile yaşamalı. s.2/142

Yasalar. 1)Ne hayal ediyorsan olabilir, yapabilir ve sahip olabilirsin. 2)Korku benzer enerjiyi çeker. 3)Sevgi her şeydir. s.1/71,73

Ustalar, katillerini severler. Suçlanırken düşmanlarını severler. s.1/74

Dinler mücadeleyi emreder. Bu sahte bir öğreti. s.1/68 İnanç ve değerleriniz sizi mutlu kılıyorsa sahip çıkım. Mücadele edin. Onları savunun. s.1/80 ??????? Değerlerinizin yanlış olmadığını söylemedim. Doğru olduğunu da. s.1/80 Değerlerinizi tek tek gözden geçirin. s.1/84 Dinleri, değerleri reddetmeyin. s.1/104

Eğer günah diye bir şey olsaydı, işte bu olurdu: Başkalarının deneyimlerinin sizi oluşturmasına izin vermek. (İlla da günah diyeceksek, başkalarının deneyimlerini kural, hakikat görmektir, günah.) Günahınız bu. Hepinizin günahı. s.1/80 Kutsal kitaplarınızı yanlış çıkarmak istemiyorsunuz. s.1/81

Size hizmet ettiğini deneyimlediğiniz sürece değerlerinize sarılın. s.1/84

Olmasını istediğini hayal etmeyle işe başla. Adım adım hayata geçir. Bu hayalle uyum içinde olmayan her düşünceni, sözünü, davranışını gözden geçir. Uyumsuz olanlardan uzaklaş. s.1/97

On emir diye bir şey yok. s.1/116 2/196 (Emretmek sözcüğü ile oynuyor. Çarpıtıyor. Musa ‘yı kullanıyor. Kutsal Kitabı ve Kur’an ‘ı incelemeden konuşuyor. Duyduklarıyla yargılıyor. İşi gücü dini, kutsal kitabı yargılamak, ama yargılamaya karşı çıkıyor.) (On emiri yok diyor. Sonra on emiri çarpıtıyor-s.1/117-118) (Benden başka Allah edinmeyeceksin yerine, benden önce Allah edinmeyeceksin. Nedensiz(ucu açık) yere kimseyi öldürmeyeceksin. Zinayı dürüstsüzlük ve kandırmacayla yapılan tecavüz olarak anlıyor. Komşunun eşine göz dikmene gerek yok. Tüm herkes senin eşin olduğunu biliyorsun. Komşunun malına göz dikme, çünkü her şey senin olduğunu biliyorsun Bunları bir emir gibi anlatırken, zırvalayarak demegoji yapıp, bunlar, kısıtlama ve emir değil, özgürlüğündür diye açıklıyor. s.1/117-118)

Arzularınızı yenmeyin… s.1/121 Arzularınızı yadsımayın…. s.1/122 Arzularınızı öldürmeyin…. s.1/123 Arzularınızdan asla vazgeçmeyin… s.1/123 Arzularınıza direnmeyin… s.1/124 Bir düşünceye direndiğinizde, o düşünceye enerji verirsiniz. Direnciniz arttıkça, onu daha da gerçek kılarsınız. s.1/123?????

Doğru olmayan yol yoktur- s.1/125 (Hiçbir şeyde yanlış yoktur. Yanlış doğru olduğunu söylediğiniz şeye göre görece bir kavramdır. s.1/177)????

Allah olduğun bilincine yükseldiğinde, başka bir insan ruhu(annen, baban, eşin veya çocuğun) için sorumlu olmadığını da anlayacaksın. s.1/137

Suçluluk duymak, öğrenilmiş tepkidir. s.1/143?????

Düşünmeden yapmaya karar ver. s.1/195

Eğer, “Ama, ama… bana bağımlı kişiler var… beslenmeyi bekleyen minik ağızlar var… bana muhtaç olan eş var…” dersen, yanıtım şu olacaktır: Eğer yaşamının, bedeninin ne yaptığıyla ilgili olduğunda ısrarlıysan, buraya niçin geldiğini anlamıyorsun demektir. Hiç olmazsa sana zevk veren bir şeyi yap. Kim olduğun hakkında mesaj veren bir şeyi yap. s.1/212-213 (Şimdi soruya ne cevap verdi? Belirsiz. Sınırlarla ilgili, sorumluluklarla ilgili her konuda sorumsuz, kaypak, uyuşturucu)

Kötülük yoktur. s.2/49

Her öğreti yanlıştır derken, eleştiri yaparak yeni bir öğreti oluşturuyor. Hem yanlış yoktur diyor, hem de eleştiriyor. s.2/73-75

Hitler yanlış yapmadı. s.2/57,62,75-79

 

 

 

İnsan

Özgür irade ile kural koymak ve cezalandırma birarada uyuşmaz. s.1/57,82 (Oysa bir ülkenin vatandaşlarının özgür iradesi vardır, yasaları da vardır.)

İnsanın olamayacağı, yapamayacağı ve sahip olamayacağı hiçbir şey yoktur. s.1/61

Cennet de, Dünya da geçicidir ama sen değilsin. s.1/140

En sevecen insan, en BEN-merkezci insandır. s.1/148

Ben-merkezciyi kutsayın. s.1/150

Ben merkezci olun. s.1/151

 

 

 

 

Hıristiyanlık ve Spiritualizm karması

Allah, sonsuz sayıdaki parçalarına(spirit çocuklarına) bütünde olan yaratma gücünün aynısını verdim. s.1/42

Tüm spiritüel çocuklarıma…, Allah ‘ın çocukları…, s.1/43

Allah üçlemesi: Baba, Evlat, Kutsal Ruh. s.1/46-47,91-92,110,209,228

İncil ‘in Genesis bölümü yok. s.1/62

İsa ‘nın öğretisi, sizin Allah olduğunuz hakkında idi. s.1/69

Tanrı ‘nın oğlu. s.1/162

Köktendinci Hıristiyanlara kızgınlık var. s.1/162

Adem ve Havva ilk günahı değil, ilk sevabı işledi. s.1/73

Karmik borç, medyum olmak, şifacılık, reenkarnasyon, ikinci geliş. s.1/90-91 2/87

Siz, Bensiniz. Ben Üçü Bir Arada olanım. s.1/91

New Age- s.1/92,115

Spiritüelcilik- s.1/136,162-163

Allah ‘ın sözünü yaşamalısın. Allah ‘ın sözü O’nun oğlu evladı olduğun, O’nun benzeri ve aynısı olduğun, O’nun eşiti olduğundur. s.1/93-94

Ruhun amacı evrimdir. s.1/101

Allah başkasının çocuğuymuş. s.1/224

Ustalar Allah idiler. s.1/224

Doğu tıbbına övgü. s.1/109

İsa, Buda, Krishna. s.1/106

Ezoterik- s.1/134,135,155

Nirvana- s.1/115

Yazarın üç kitabı üçlemeyi tamamlıyor. s.2/80

Doğu mistisizmi- s.1/123,136

Allah ‘la birleşmek(Hulul), bir olmak(Vahdeti vücut), Allah ‘ın içinde erimek(Fena fillah) anlamına geliyor. s.1/123 2/89

Allah ‘ın ete, kemiğe bürünmesi. s.1/203

 

 

 

Metafizik

Cehennem, yanlış diye sanarak çektiğin acıdır. s.1/57

Zaman yoktur. Her şey önceden yazılmıştır. Kaderci. s.2/80

 

 

 

Yoklar

Allah yok. s.1/25,40

Cennete gitmek diye bir şey yok. Zaten burası cennet. s.1/119 Dünyadaki yaşamın, cennetteki yaşamdan daha iyi mi sanıyorsun? s.2/55

Şeytan yok. s.1/30,32,68,71,158 Şeytan var, Allah şeytanı seviyor- s.1/79 Şeytanı ancak iyiyle tarif edebilirsiniz. Bu yüzden şeytan olmadığını söylemek, en büyük şeytanlıktır. s.1/158????????

Cehennem yok. s.1/57,58,68

Öğretmen, lider, öğretici yok. s.1/23

Tesadüf yoktur- s.1/69,71

Allah ‘a tapınma, itaat yok. s.1/83

Ölümden sonraki hayatta yargılama yok. s.1/210

 

 

 

Demagojiler ve kötü örnekler

“Tohum bir ağaçtan daha az mükemmel değildir.” s.2/50

“Bir kuralın istisnası varsa, o bir kural değildir.” s.2/51

“Ben her yerdeyim. Her yerde olduğuma göre hiçbir yerdeyim.” s.2/52

Doğru ve yanlış görecelidir… Cadılıktan dolayı yakılan o çağda doğru şimdi yanlış! Fahişelik bazı ülkelerde yasak, bazı ülkelerde yasaldır. s.2/54

Hitler Cehenneme gitmedi. s.2/54 Hitler bu nedenlerle Cehenneme gitmedi. s.2/62

Hitler Cehenneme gidemezdi. Çünkü cehennem diye bir şey yoktur. s.2/55

Her olay doğaldır. s.2/56

Ölüm bir son değil, başlangıçtır. s.2/78 (Hitlerin katliamına verilen yanıt)

Zamanın göreliliğini kendisi bulmuş gibi kullanıyor. s.2/81-82, 91

Kendi kendine şaşıyor. s.2/86

İyi şeyleri yapmak cehenneme giden yoldur. (Dincileri ve tutucuları kullanarak demagoji yapıyor). s.2/102

Dinler körü körüne itaat ister.(Hangi din? Galiba kendi inandığı din. Spiritüalite) s.2/102 “Dinler, kendinizi inancınızı kaybetmenizi, yanıtların din adamının tekelinde olduğunu ve sorgulamamayı kabul ettirir. Agnostikleri yaratan dinlerdir.” (Bu din, gerici, tutucu ve kendi doğrusunu tartışılmaz doğru gibi aktaran bay yazarın dinidir.) s.2/275

Genç dalkavukluğu. s.2/145-146

 

 

 

 

Teorik

Duygularını, düşüncelerini dinle. Öğretmenlerin ve kitapların söyledikleri farklıysa onları geç. Sözler gerçeğin en az güvenilir mesajıdır. s.1/23 Düşünce yaratıcılığın ilk boyutudur. Sonra söz gelir. Düşüncenin ifade edilişi sözdür. Söz düşünceden daha dinamiktir. Söz evrende daha büyük etki yaratır. s.1/92

 

Özdeyişlere örnekler

Allah sadece tek bir yolla kendini göstereceği gibi fikriniz var. s.1/77

Öğretmenler Allah ‘dan korkmak gerektiğini söylüyor. s.1/82??

Gerçek usta en çok öğrencileri olan değil, en çok Usta yaratandır. s.1/138

Gerçek lider, en çok takipçisi olan değil, en çok lider yaratandır. s.1/138

Ebeveyn, eş, dost olarak sevginizi yapışkan kılmayın. Yapışkanlıktan(bağımlılık) daha zararlı bir gerçek yoktur. s.1/138

Bilerek başkasına zarar verme. s.1/137

Yapmak bedenin, olmak ruhun fonksiyonudur. Beden yapmak, ruh olmak ister. s.1/198

Sigara ve alkol alan kişinin yaşama arzusu azdır. s.1/219(O kadar)

(Mesajımı her şeyde ve her yerde bulabilirsin. s.1/236)

 

Edindiği bazı bakış açıları bazı şeyleri görmesine ve dillendirmesine yol açmış

Tesadüf diye bir şey yoktur. Hiçbir şey şans eseri olmaz. s.2/77

Tüm kişisel gelişim uzmanlarının kitaplarında bulabileceğimiz temel kavramları bu kitapta da bulmaktayız. (Örneğin, D.Cüceloğlu ve Ü.Dökmen ‘in kitaplarına bakılabilir.) s.2/148-154, 181

Öğrendiği bilgiyi yeniden gözden geçir. s.2/143

İnsanlara ihtiyaç duymamayı öğrenmek ve öğretmek. s.2/179

Her şeyin tadını çıkarmak. s.2/181

(İNCELEME: Neale Donald Walsh- Tanrı ile Sohbet- 2.Baskı 2000 Ötesi Yayınları)

 

This entry was posted on Çarşamba, Ağustos 20th, 2008 at 14:49 and is filed under MITOLOJİ. You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.

Yorum Yaz