Mehdi- Prof. Hayrettin Karaman
“Bazı akaid kitaplarında kıyamet alâmetleri sayılırken Mehdî’den de söz edilmiştir. Âhir zamanda Mehdî’nin geleceği konusundaki hadîsler mütevâtir değildir. Akaidde mütevatir olmayan haberler -kesin olanlar gibi- geçerli olmaz. Bu sebeple bazı âlimler Mehdî’nin geleceğini bir inanç esası olarak kabul etmemişlerdir. İnsanlar kurtuluşu Mehdî’yi beklemekte değil, çaba gösterip İslamı yaşamakta aramalıdırlar.” (Hayrettin Karaman-GÜNLÜK HAYATIMIZDA HELALLER VE HARAMLAR- Mehdi maddesi)
“Mehdi inancı kesin bir inanç unsuru/ögesi değildir. Kur’an’da yoktur. Hadislerde geçen de yoruma tabidir; her zaman bize rehberlik edecek iyi insanlar anlamına da gelir. O’nun geleceğine inanmayan da müslümandır. Mesela İbn Haldun Mehdi ile ilgili hadislerin kesin dini bilgi kaynağı olacak nitelikte bulunmadığını ileri sürmüştür.
Müslümanı ne kıyametin ne zaman kopacağı, ne de Mehdi’nin ne zaman geleceği ilgilendirir; bunlara takılıp kalmanın anlamı yoktur. Sevgili Peygamberimiz “Kıyamet kopmaya başladığında elinde bir fidan olan onu diksin” buyuruyor. Yani “Sen vazifene bak, yapman gerekeni yap, kıyamet kopadursun, o seni ilgilendirmez, ecelin gelince gideceğin yere gidersin”.
Bir kurtarıcı beklentisi hep olagelmiştir; sebebi de acizlik, zaaf, himmeti ve hizmeti başkasından bekleme psikolojisidir. Fatih İstanbul’u fethederken Mehdi beklemiyordu, bu vazifenin kendisine ait olduğuna inanıyor ve gerekeni yapıyordu.” (Hayrettin Karaman-Sorular Cevaplar Mehdi maddesi)