Kalu Bela- Prof. Süleyman Ateş
Ruh ve beden ayrı ayrı değil birlikte yaratıldı
SORU: “Adem, halifelik makamına yüceltilen ilk insandır” başlıklı yazınızda, insanın ruhunun bedeniyle birlikte yaratıldığını söylüyorsunuz. Bezm-i Elest’te “Rabbiniz ben değil miyim?” hitabına muhatap olan ruhlar değil mi? Bedenler ortada yokken ruhlara bu şekilde Allah’ın hitap etmesi, ruhların daha önce yaratılması anlamına gelmiyor mu? (Hikmet Gül)
CEVAP: Sözünü ettiğiniz A’râf Suresi’nin 172’nci ayeti, maalesef asırlarca önyargılarla çarpıtılmış, taşımadığı anlamlar kendisine yüklenmiştir. Şimdi ayeti, önyargısız olarak okuyalım: “Rabbin, Ademoğullarından onların bellerinden zürriyetlerini almış ve ‘Ben sizin Rabbiniz değil miyim?’ diye onları kendilerine şahit tutmuştu. ‘Evet, (buna) şahidiz’ dediler. Kıyamet günü, ‘Biz bundan habersizdik’ demeyesiniz.”
Ruhlar âleminden veya Adem’den söz ediliyor mu? Hayır. Burada Ademoğullarının zürriyetlerinin, bellerinden alındığı ve tohum halinde bulunan zürriyetlere, Allah’ın, “Ben sizin Rabbiniz değil miyim” diye hitap ettiği, onların da “Evet Rabbimizsin” diyerek bunu kabul ettikleri anlatılmaktadır.
Sağlam bir hadis yok
Bu soyut mana Allah ile insan tohumları arasında bir diyalog biçiminde canlandırılarak somutlaştırılmıştır. Kur’ân’da soyut anlamların diyalog halinde canlandırıldığı örnekler çoktur. Ayette anlatılan, insanın tohumuna yani sperm denilen çekirdeğine Allah’ı tanıma eğiliminin konulmuş olduğudur. İnsan bu eğilimle yaratılır. Doğasına bu eğilim katıldığı gibi ayrıca doğru yolu bulması için ona peygamberler gönderilmiş, onlar aracılığıyla kitaplar indirilmiştir.
Niçin bunlar? Ta ki insan bundan sonra Yüce Divan’a çıktığında Allah’ı tanımamış veya O’na tapmamış olmasına bir bahane bulmasın. İşte ayette anlatılan budur. Ne ruhlar âleminden, ne ruhların cesetlerden önce yaratılmasından söz edilmez. Bu hususta herhangi bir sağlam hadis de yoktur. Bu anlam İbn Hazm ile birlikte ayete yüklenmiş ve ondan sonra hep bu Elest Bezmi öyküsü kitaplara girmiştir. Ama ne ayette, ne de hadiste böyle bir ifade yoktur.
http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=01.02.2007&Newsid=106630&Categoryid=4&wid=31
İnsan ruhu ve bedeni birlikte yaratılmıştır
Soru: “Kalû belâ” ne anlamı gelir? “Levh-i mahfuz”un kalû belâ arasında paralellik bulunuyor mu? A’raf: 172’deki “evet dediler” onayı, levh-i mahfuz sürecinde mi gerçekleşmiştir? (S. Engin Uluhan)
Cevap: Bu konuyu daha önce açıklamıştım. “Soru ve Cevaplarla İslâm” adlı eserimizin 4’üncü cilt, 19-21’inci sayfalarında da yer almaktadır. Yine de özetlemekte fayda var. Arapça’da kalû: dediler, belâ: hayır (olumsuz sorunun tersi anlamında evet) demektir. A’râf Suresi’nin 172’nci ayetine çağlar boyu yanlış anlamlar yüklenmiş ve işte sizden gelen bu tip sorulara dönüşmüştür. Ayet, insanın yaratılışına Allah’ı tanıma yeteneğinin konulduğunu anlatmaktadır. Bunun ne levh-i mahfuzla ne de ruhlar alemiyle ilgisi vardır. Ayeti açıklayalım:
“Rabbin, Ademoğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini almış ve ‘Ben sizin Rabbiniz değil miyim?’ diye onları kendilerine şahit tutmuştu. ‘Evet, (buna) şahidiz’ dediler. Kıyamet günü, ‘Biz bundan habersizdik’ demeyesiniz” (A’raf: 39/172). Bu ayette Allah’ın, Ademoğullarının zürriyetlerini, kendi bellerinden aldığı ve onları, kendisinin onların Rabbi olduğu hakkında kendi canlarına tanık yaptığı belirtilmektedir. Müfessirler, ayetin ruhuyla ilgisi olmayan açıklamalar yapmışlardır.
Ayette hitap insanlaradır
Bir kısmına göre bu ayet, dünyaya gelmeden önce insanların, ruhlar âleminde Allah’ın, kendilerinin Rabbi olduğuna şahitlik ettiklerini bildirmektedir. İşte bu tefsirden “Elest bezmi” veya “Elestu birabbikum” denen bir terim doğmuştur. Buna göre Allah, bedenlerden önce ruhları yaratmıştır. Ruhlar, bu bedenlere girmeden kendilerine özgü bir âlemde bulunmaktaydı. Bu âlemdeyken Allah onlara,”Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” demiş. Onlar da, “Evet, sen bizim Rabbimizsin” diye cevap vermişler. Ayet, ruhlar alemindeki bu tanıklık durumunu hikâye etmektedir.
Müfessirler, kendi kafalarındaki düşünceyi ayete uygulamışlardır. Ayette ruhlar âlemine işaret yoktur. Kur’ân’ın ifadesinden, insanın ruh ve bedeninin birlikte yaratıldığı anlaşılmaktadır.
http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=19.05.2005&Newsid=53705&Categoryid=4&wid=31
posted on Eylül 20th, 2010 at 03:03
posted on Eylül 20th, 2010 at 10:46