-
23rd Temmuz 2008

Diğer dinlerde namaz

posted in NAMAZ |

YAHUDİLERDE NAMAZ

Yahudiler ibadet öncesinde abdest (tevila) anlamında üç dini temizliği icra ederler: a)Vücudu tümüyle yıkamak: İbadeti yönetecek kişiler yapar. b)Elleri ve ayakları yıkamak: İbadet yapmak isteyenler yerine getirirler.[1] c)Sadece elleri yıkamak: Özel sorunları olanlar yaparlar.[2] Duaya hazırlık olarak kutsanmış suya eller bileklere kadar, Yom Kipur’da ise tüm vücut yıkanır. Dindar Yahudiler her duadan ve şabattan önce de yıkanırlar.

İslam’da, su bulunmadığı takdirde, ibadet edebilmek için temiz toprakla teyemmüm yapıldığı gibi[3] Yahudilik’te de ellerini yıkayacak suyu olmayanın ellerini kum, çakıl taşı veya testere tozuyla oğabileceği belirtilmiştir.[4]

KİTAB-I MUKADDES’TE DİNİ TEMİZLENME (ABDEST)

RAB Musa’ya şöyle dedi: “Yıkanmak için tunç bir kazan yap. Ayaklığı da tunçtan olacak. Buluşma Çadırı ile sunağın arasına koyup içine su doldur. Harun’la oğulları ellerini, ayaklarını orada yıkayacaklar. Buluşma Çadırı’na girmeden ya da RAB için yakılan sunuyu sunarak hizmet etmek üzere sunağa yaklaşmadan önce, ölmemek için ellerini, ayaklarını yıkamalılar. Harun’la soyunun bütün kuşakları boyunca sürekli bir kural olacak bu.” (Kitab-ı Mukaddes, Çıkış 30:17-21.)

Yahudiler sabah (şahrit), öğle (minha) ve akşam (arvit) olmak üzere günde üç kez ibadet ederler. Bu ibadetlerinde On Emir (Şema),[5] dua (tefila), Tevrat’tan bir bölüm (sidra) ve peygamberlere ait kitaplardan birer bölüm okurlar. Cemaatle yapılan ibadetlerde cemaat ayakta durur (amida). Haham, rulolar halindeki Tevrat’ı çıkarır ve oradan okur, cemaat de bu okuyuşa sesli olarak katılır. Cemaat ibadet esnasında dolaşabilir ve birbiriyle konuşulabilir. Yahudiliğe göre, her yerde, her zaman ve her faaliyetin sonunda Rabb’imiz Allah’a dua edilebilir.

YAHUDİLERDE ŞEMA DUASI

“Dinle, ey İsrail! Tanrımız rab tek rabdir. Tanrınız rabbi bütün yüreğinizle, bütün canınızla, bütün gücünüzle seveceksiniz…” “…Sakının, ayartılıp yoldan çıkmayasınız; başka ilahlara tapmayasınız, önlerinde eğilmeyesiniz. Öyle ki, rab size öfkelenmesin; yağmur yağmasın, toprak ürün vermesin diye gökleri kapamasın; size vereceği verimli ülkede çabucak yok olmayasınız. Bu sözlerimi aklınızda ve yüreğinizde tutun. Bir belirti olarak ellerinize bağlayın, alın sargısı olarak takın. Onları çocuklarınıza öğretin. Evinizde otururken, yolda yürürken, yatarken, kalkarken onlardan söz edin…” (Kitabı Mukaddes, Yasanın Tekrarı 6:4-5; 11:16-19.) (Yahudilikte İbadet, s. 145-146.)

Duanın cemaatle yapılması için on üç yaşına ulaşmış en az on erkek ibadete katılmalıdır. Kadınlarla bu sayı tamamlanmış olmaz. Kadınların ibadete katılması zorunlu görülmez. Toplu halde ibadet, ferdi yapılana göre daha fazla öneme sahiptir. Cemaat bulunamadığı durumlarda dua, bireysel olarak da icra edilebilir. İbadet ederken başa takkeye benzeyen bir başlık (kipa) örtülür.

KİTAB-I MUKADDES’TE GÜNLÜK İBADET (NAMAZ)

“Ben ise Tanrı’ya seslenirim, RAB kurtarır beni. Sabah, öğlen, akşam kederimden feryat ederim, O işitir sesimi.” (Kitab-ı Mukaddes, Mezmurlar 55: 16-17.)

“Daniel yasanın imzalandığını öğrenince evine gitti. Yukarı odasının Yeruşalim yönüne bakan pencereleri açıktı. Daha önce yaptığı gibi her gün üç kez diz çöküp dua etti, Tanrısı’na övgüler sundu.” (Kitab-ı Mukaddes, Daniel 6: 10.)

Yahudiler ibadetlerinde kıble amacıyla yüzlerini doğuya (misrah), Kudüs yönüne çevirirler. İbadetlerinde özel kıyafet kullanırlar. Kenarları saçaklı, üzerinde Tevrat’tan parçalar yazılı bir dua şalını (tallit) namaz esnasında omuzlarına atarlar. Üzerinde Tevrat’tan bazı ayetlerin[6] yazılı olduğu şeritlerle bağlı iki küçük siyah deri kutucuğu (tefilin) alınlarına ve sol pazularına bağlarlar. Gerek tallit, gerekse tefilin erkekler tarafından sabah ibadetinde giyilir. Her birini giymenin öncesinde belirli dualar okunur.

HRİSTİYANLIKTA NAMAZ

Başlangıçta Hristiyanlar da, tıpkı Yahudiler gibi ibadet ederlerdi. Birlikte Mabed’e giderlerdi. Sonraları Mabed’e gitmeleri yasaklandı. Yahudilere duydukları tepkileri, ibadet konusunda bir takım değişikliklere sebep oldu. Örneğin, başlangıçta Hristiyanlar Eski Ahid’in Mezmurlar bölümünden dualar okurlardı. Daha sonra Yeni Ahit’ten okumaya başladılar. Diğer bir örnek ise Cumartesi yaptıkları dua ve ayini Pazar gününe almışlardır. Kendi ibadet usullerini geliştirerek son akşam yemeği ve vaftiz etrafında kümeleştiler.

YAHUDİLERE TEPKİ OLARAK HRİSTİYANLIKTA DUA

“Dua ettiğiniz zaman ikiyüzlüler gibi olmayın. Onlar, herkes kendilerini görsün diye havralarda ve caddelerin köşe başlarında dikilip dua etmekten zevk alırlar. Size doğrusunu söyleyeyim, onlar ödüllerini almışlardır. Ama siz dua edeceğiniz zaman iç odanıza çekilip kapıyı örtün ve gizlide olan Babanız’a dua edin. Gizlilik içinde yapılanı gören Babanız sizi ödüllendirecektir. Dua ettiğinizde, putperestler gibi boş sözler tekrarlayıp durmayın. Onlar söz kalabalığıyla seslerini duyurabileceklerini sanırlar. Siz onlara benzemeyin!..” (Kitab-ı Mukaddes, Matta, 6/5-8.)

Hristiyanlık’ta uzun bir süre düzenli bir ibadet uygulaması olmadı. Daha sonraları Yahudilerden etkilenerek günlük sabah ve akşam ibadetleri yapılmaya başlandı. Günümüzde Hristiyanlar günlük olarak iki vakit ibadet etmektedirler. Genellikle güneş doğarken ve ikindi vakti duasına önem verilmektedir. Sabah duası, Kitab-ı Mukaddes’ten geceyi emniyetle geçirten Rabb’e hamd ve şüküre dair mezmurlar okunmasıyla başlar, ardından ilahiler okunur ve nihayet bir dua ile bitirilir. Akşam duası da yine günü huzur ve emniyet içinde geçirmenin şükrü ve geceyi huzurla geçirme isteğidir. Katoliklerde bu dualar cemaat halinde aleni olarak her gün kiliselerde yapılmaktadır. Akşam duası aile içinde veya bir kilisede yapılabilir. Tefekkür duasında şahıs diz çöker, duanın sözlerini, mezmuru, Pater noster vb. bir duayı kelime kelime düşünür ya da Kitab-ı Mukaddes’teki bir pasajı tefekkür eder. İbadetler kilisede papazların öncülüğünde toplu halde yapılmaktadır. İbadet esnasında Mezmurlardan ve İncil’den parçalar, dualar ve ilahiler okunmaktadır. Kiliselerde yapılan ayin; rahiple cemaat arasında konuşma, tevbe, günahların bağışlanması için Kitab-ı Mukaddes’ten parçalar okuma şeklindedir. Kutsal kitap okunurken ayağa kalkılır, Pazar ayininde (messe), diğer günlerdekinden farklı olarak, duruma göre bir vaaz ve inanç tazeleme vardır. Hz. İsa’nın sıfatları sayılırken cemaat diz çöker. Pazar ayininde, ayrıca, oturma ve ayakta durma da bulunmaktadır.[7] Din adamları ise saat 3, 6, 9, 11, 12 ve gece yarısı gibi vakitlerde de dua ederler.

RABBİN (PATER NOSTER) DUASI

“Bunun için siz şöyle dua edin:’ Göklerdeki Babamız, Adın kutsal kılınsın. Egemenliğin gelsin. Gökte olduğu gibi, yeryüzünde de Senin istediğin olsun. Bugün bize gündelik ekmeğimizi ver. Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi, Sen de bizim suçlarımızı bağışla. Ayartılmamıza izin verme. Bizi kötü olandan kurtar. Çünkü egemenlik, güç ve yücelik Sonsuzlara dek senindir! Amin” (Matta 6: 9-13.)

Dünya Hristiyanları arasında yalnızca Süryani Ortodoks ve Ermeni Gregoryen Kilisesi’nde secdeli ibadet vardır. Secde ritüelinin sade bir şekilde başın öne eğilmesi, belden aşağıya eğilmek ve yere kapanarak alnın yere değdirilmesi şeklinde üç ayrı uygulaması bulunmaktadır. Ayrıca Maniheistlerin ibadeti (namazı) da secdelidir.[8]

Hinduistler sabah, öğlen ve akşam olmak üzere günde üç kez ibadet yaparlar. Bir Hindu, sabah gün doğmadan kalkar. Hinduizm’in besmelesi olan “Om” kelimesiyle tanrının ismini anar. “Om” sözcüğü; ibadet ve yemek öncesinde, Vedalar’ı okumaya ve her işe başlarken söylenir. Yüzünü doğuya dönerek oturur. Vücuduna su serper. Derin bir tefekküre dalınarak nefes kontrol altında tutulur. Kutsal sözleri ve sözcükleri sükûnet içerisinde durmadan tekrarlar. Kutsal kitapları okumak da ferdi ibadettendir. Öğle ve akşam ibadetlerinde de benzerini tekrarlar. İbadet öncesinde saçlar başın üzerinde toplanır, ayaklar ve belden yukarısı çıplak bir biçimde doğuya doğru yönelinir ve bağdaş kurulup oturulur.

İbadetlere boru çalınarak başlanır. Mabetlerdeki ibadetleri rahipler organize ederler. Rahiplerin görevi, tanrıların bakımıdır. Putu yıkar, yağlar ve elbise giydirirler. Önünde ışıklar yakar, çiçek ve yemek sunarlar. Mabede gelen bir Hintli, manevi temizliğin yanında maddi temizliğe de büyük önem verir. Bunu sağlamak üzere mabetlerin yanında temizlik için yapılmış banyo veya havuzlar vardır. Bir tür abdest veya dini temizlenme diyebileceğimiz bu gelenek günümüzde de devam etmektedir.[9]

Hinduizm’den doğan Budizm’de Tanrı konusunda agnostik (bilinemezci) bir anlayış egemendir.[10] Yüce Tanrı’ya karşı belirli bir ibadet ve dua söz konusu değildir. Buda tanrılaştırılmış ve ibadet ona yöneltilmiştir. Buda’ya dua edilmekte ve ondan bir şeyler istenmektedir. Ayinler genel olarak ferdi yapılır, ancak bazı mabetlerde, her gün cemaatle yapılan yerler vardır. Mabette ibadet edilirken tütsü yakılır ve ibadet niyetiyle oraya gelen Budist, ellerini yüzü önünde birleştirir, yere doğru eğilir ve bazen tasvirin huzurunda bir nevi secdeye kapanır. Sonra tasvirin önünde, bağdaş kurmuş bir vaziyette oturur, kutsal metinlerden parçalar okur ve tefekküre dalar. Güneydoğu Asya Budist mabetlerinde ibadet, genel olarak bağış ve meditasyondan ibarettir. Fakat sıkıntılı hallerde ve özel ihtiyaç zamanlarında yapılan dua ve niyazlar da vardır.[11]

Buda’nın kendisinin tanrı olmadığını ısrarla vurgulamasına rağmen Budizm’de günlük ibadet bu dinin kurucusu Buda’nın heykellerine tapınma şeklinde gerçekleştirilir. Budistler günün değişik zamanlarında isteğe bağlı olarak bu heykeller önünde ibadet ederler. İbadete başlayacak kişi, Buda heykelinin önünde diz çökerek ellerini yüzünün hizasında ve avuç içleri yan yana gelecek şekilde birleştirir. İbadete, Buda’ya saygı cümleleriyle başlanır. “Buda’ya sığınırım, Dhamma (dinî doktrin)’ya sığınırım ve Sangha (rahipler cemaati)’ya sığınırım!” ifadeleriyle ve bazı kutsal metinlerin ahenkle okunmasıyla devam edilir. Bunların ardından beş yasağı hatırlatan cümleler tekrarlanır ve bazen en ileri düzeydeki saygının ifadesi olarak ibadet secdeyle sona erer. Seyrek olarak topluca ibadetin yapıldığı zamanlarda ise gürültülü bir davul eşliğinde rahip, Buda heykeline gül ve pirinç takdim eder. Budizm’de ibadetler cemaatle de yapılabilir ve herkese açıktır.

Tek tanrıya inanan Sihlerin ibadeti basit ve sadedir. Altın mabedin havuzunda ibadet maksadıyla yıkanırlar. Ayin ve ibadetleri bariz bir duadan, bir nevi abdest almaktan (yıkanmak) ibarettir. Dindar bir Sih’in günlük ibadeti kutsal kitaplarına ait pasajlardan ezber okunması, her sabah aile olarak yine bu kitaptan bir metnin okunması ve tapınağa ibadet için gidilmesidir. Mabetlerde cemaatle ibadette ısrar konusunda Sihizm, Hinduizm’den çok İslam’a benzer. Sihler “Name” veya “Hari” adı verilen Yüce Tanrı’dan başka hiçbir şeye ibadet etmediklerini söylerler. Sihler günlük ibadetlerde erken kalkar, soğuk su ile banyo yapar, Tanrı’nın ismi üzerine meditasyon yapar ve belirli duaları sabah akşam okurlar. Önemli kısmı traş olmazlar, et yemek suretiyle Hindulardan ayrılırlar.

Yahudilerde namaz: http://www.submission.org/jews.html http://en.wikipedia.org/wiki/Jewish_services

Zerdüştlerde namaz: http://tenets.zoroastrianism.com/daily33.html


[1] Kitab-ı Mukaddes, Çıkış 30:17-21.

[2] Kitab-ı Mukaddes, Levililer 15:11.

[3] Maide suresi, 6. ayet.

[4] Adem Özen, Yahudilikte İbadet, s.116.

[5] Kitab-ı Mukaddes, Tesniye 6:4-9; 11:13-21.

[6] Kitab-ı Mukaddes, Çıkış 13:1-10, 11-16 .

[7] G. Tümer, A. Küçük, Dinler Tarihi, s.450.

[8] Hidayet Işık, İslam ve Öteki Dinler, s.112-116.

[9] P.T.Raju, Asya Dinleri, s.42-43.

[10] İbrahim Sümer, Dinler Tarihi Araştırmaları II, s.336.

[11] Ahmet Güç, Dinlerde Mabed ve İbadet, s.61,65-66,72.

This entry was posted on Çarşamba, Temmuz 23rd, 2008 at 08:10 and is filed under NAMAZ. You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.

Yorum Yaz