Kadınlarını Kızlarını Toprağa Gömmek İsteyenler-Türker Alkan
Çapkın kadınlara engel
TÜRKER ALKAN
Suudi Arabistan’ın önde gelen din adamı Şeyh Habadan, “İki göz erkekleri baştan çıkarıyor” diyerek kadınların sadece tek gözlerini açıkta bırakmalarını istemiş! Ülkesinde büyük saygınlığı olan Habadan, yüzünü örten kadınların yalnız iki gözünün açıkta kalmasının bile tehlikeli olduğunu, makyaj yapıp erkekleri baştan çıkardıklarını, buna engel olmak için sadece tek gözlerinin açıkta kalmasının evla olduğunu söylemiş ve alkışlanmış.
Böylece, ‘erkekleri baştan çıkaran kadın’ sorununa bir çözüm getirilmiş. (Neden her daim baştan çıkmaya hazır erkeklerin gözlerini kapatarak bir çözüme varmadıklarını anlamadım ama, neyse). Aslında Habadan’ın daha da radikal bir önerisi var, “En iyisi, kadınların yüzlerini tümden kapatmasıdır” diyor ama Suudiler bile “O kadarı da fazla” demiş olmalı.
Gerçi ne kadınlar vardır, tek gözle de erkekleri baştan çıkarır, hiç gözünün yaşına bakmaz!
Neyse, sayın Habadan’ın önerisinin işe yaradığını varsaysak bile, kadınları, dünyayı bir kara delikten izleyen röntgenci durumuna indirgeyerek sorunu çözmeye kalkışmak sadece kısmi bir çözüm olacaktır. Bu, göz zinasını bir ölçüde engellese bile, geriye kalıyor kulak zinası, ağız zinası, ayak zinası, ses zinası, el zinası…
Cennete gitmek için bu zina türlerini de ortadan kaldırmak veya sınırlamak gerekmez mi? Herhalde Şeyh Habadan ve arkadaşlarının bu zina türlerini engelleyecek projeleri hazır bekliyordur. Ne olduklarını kestirmek de zor değil: Kadınlar ellerini çarşafın altına sokup gerek olmadıkça kimseye göstermemelidir. Çok zorda kalırlarsa ellerinden birini gösterebilirler. Kadınlar artık tek ayak üzerinde seke seke yürümeli ve ağız ses zinasına engel olmak için ağızları bir tıkaçla iyice kapatılmalıdır. Böyle iyice paketlense de kadın milletidir bu, hiç belli olmaz, gene de erkekleri baştan çıkarabilirler, şeytanın igvasına uymalarını engellemek için, erkekleri de ahlâk zabıtası devamlı gözetim ve denetim altında bulundurmalı, yoldan seke seke geçen bir kadın paketine bakmaya kalkışan erkeği sopalarla doğru yola dâvet etmelidir.
Bu giyim kuşam işi sadece İslam ülkelerinde karşımıza çıkmıyor. Son zamanlarda İsrail’deki Ortodoks (kökten dinci) Yahudilerin de benzer işlerin peşinde olduğunu görüyoruz. ‘Haredim’ denen ve sayıları 600 bini bulan bu Yahudiler, kadınların şehir otobüslerinde arka koltuklara oturmalarını, ön tarafa gelmemelerini istiyordu. (Amerika’da ırkçı Klan üyelerinin zencilere yaptığı gibi!) Kadınlar buna karşı gelince kavga çıktı. İsrail’den sık sık dincilerin şiddete başvurma haberleri geliyor!
Mini etekli, açık giyimli kadınlara, ‘cehennemde yanacaksın!’ diyerek sık sık dayak atıyorlar. Haredim Yahudileri, kendi mahallelerinden açık saçık kadınların geçmesini istemiyor. Mahallelerini duvarlarına nasıl kadın istediklerini ayrıntısıyla azmışlar: “Bu mahalleden geçen kadınların dikkatine. Tüm kalbimizle yalvarıyoruz. Lütfen ahlaksız giysilerle mahallemizden geçmeyin. Ahlâklı giysiler: Uzun kollu ve kapalı bluz, uzun etek. Pantolon ve streç elbise ahlâksızlıktır.”
İsrail’de henüz türban icat edilmediği için o konuyu kavga menüsüne dahil etmemişler. Bu tür haberlerin sadece İslam dünyasından çıkmaması, İsrail’de küçük bir grup tarafından da olsa savunulması, akla pek çok şeyi akla getiriyor. En önemlisi de, kadınlara karşı alınan aşırı önlemleri ve uygulanan baskıları salt Müslümanlara özgü dini bir olay olarak görmenin yanlışlığıdır. Cinsel ayrımcılık ve baskı, dini olduğu kadar kültürel bir olgudur ve Müslüman olmayan ülkelerde de karşımıza çıkabilmektedir!
Bunu bir teselli sayarsanız! (07/10/2008 Radikal Gazetesi Türker Alkan)
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=YazarYazisi&ArticleID=902067&Yazar=TÜRKER%20ALKAN&Date=07.10.2008&CategoryID=97