-
6th Temmuz 2008

SAYGI-BARIŞ=>HAK-ADALET=>AHLAK-ERDEM=>SEVGİ-DOSTLUK=>UMUT-SORUMLULUK=>ÖZGÜRLÜK

1-KADINLAR DA ERKEKLER DE ALTIN TAKMASIN: 2106-Huzeyfe’nin kız kardeşi anlatıyor: “Resûlullah buyurdular ki: “Ey kadınlar cemaati! Süs eşyanız gümüşten olmalıdır. Sizden hangi kadın altınla süslenir ve onu izhâr eder (yabancıya gösterirse), mutlaka onunla azaba maruz kalır.” [Ebû Dâvud, Hâtem 8, (4237); Nesâî, Zînet 39, (8, 156, 157).]

2104-Ebû Hüreyre anlatıyor: “Bir kadın Resûlullah’a gelerek sordu:”İki altın bilezik hakkında ne dersiniz, (takayım mı?)””Ateşten iki bileziktir, (takmayın!)” deyip cevap verdi. Kadın devamla: “Pekâlâ altın gerdanlığa (ne dersiniz?)” diye sordu. Resûlullah’dan yine:”Ateşten bir gerdanlık!” cevabını aldı. O, yine sordu:”Bir çift altın küpeye ne dersiniz?””Ateşten bir çift küpe!” Kadında bir çift altın bilezik vardı. Onları çıkarıp attı ve:”(Ey Allah’ın Resûlü), kadın kocası için süslenmezse, onun yanında kıymeti düşer” dedi. Resûlullah :”Sizden birine, gümüş küpeler takınmasından, bunları za’feran veya abîr ile sarartmasından kimse engel olmaz!” cevabını verdi.” [Nesâî, Zînet 39, (8, 159).]

2105-Sevbân anlatıyor: “Resûlullah’ın yanına Fâtıma Bintu Hübeyre, elinde altından iri yüzükler (Feth) olduğu halde gelmişti. Hz.Peygamber, kadının ellerine vurmaya başladı. Fâtıma da hemen (oradan sıvışıp) Resûlullah’ın kerîmeleri Fâtımatu’z-Zehrâ’nın yanına girdi. Ona Resûlullah’ın kendisine olan davranışını anlattı. Bunun üzerine Hz. Fâtıma boynundaki altın zinciri çıkarıp: “Bunun bana Hasan’ın babası Hz. Ali hediye etti” dedi. Zincir daha elinde iken Resûlullah yanlarına girdi ve şunu söyledi:”Ey Fâtıma! Halkın: “Resûlullah’ın kızının elinde ateşten bir zincir var!” demesi seni memnun eder mi?” dedi ve böyle diyerek oturmadan geri dönüp gitti. Bunun üzerine Fâtıma zinciri çarşıya gönderip sattırdı, parasıyla bir köle satın aldı ve onu âzad etti. Bu olanlar Resûlullah’a anlatılınca: “Fâtıma’yı ateşten kurtaran Allah’a hamdolsun!” buyurdular.” [Nesâî, Zînet 39, (8, 158).]

143-Huzeyfe anlatıyor: Resûlullah’ın şöyle dediğini işittim: “İpek ve İbrişim elbise giymeyin. Altın ve gümüş kaplardan su içmeyin, onlarda yemek yemeyin. Zira bu iki şey dünyada onlar (kâfirler), âhirette de sizin içindir.” Buhârî, Et’ime 28; Müslim, Libas 4; Ebu Dâvud, Nesâî, Buhârî, Et’ime 28, Eşribe 28, Libas 25; Müslim, Libas 4, (2067); Tirmizî, Eşribe 10 (1879); Ebu Dâvud, Eşrîbe 17 (3723); Nesâî, Zînet 87, (8, 198, 199); İbnu Mâce, Eşribe 17, (3414). 143. AÇIKLAMA: İPEĞİN YASAKLANMA SEBEBİ:İpeğin kadınlara serbest olduğu halde erkeklere yasak edilmesinin sebebi mevzubahs olunca umumiyetle iki hususa dikkat çekilir: İpekli, büyüklenmeye, böbürlenmeye sebep olur. İslâm bunu hoş görmediği için ipekliyi yasaklamıştır… Ancak erkeklere altın yüzük haram mı helal mi meselesi biraz ihtilaflıdırHelâl olduğunu söyleyen fakihler Bera(erkek sahabî) İbnu Âzib’in parmağında altın yüzük taşıdığına dair rivayete dayanır. Bera hazretlerine bu yüzüğü niçin taşıdığı sorulunca: Bu yüzük, Resûlullah’ın bana taktığı bir hediyedir. Bana bizzat takıp şunu söyledi: “Allah ve Resûlünün ihsan ettikleri bu yüzüğü kullan!”… Bir de, mubah ifade eden Berâ hadisinin mensuh(hükmen geçersiz) olabileceği de söylenmişse de bu zayıf bir delildir çünkü, bunun sorulması bile tahrime(haram kılmaya) rağmen nasıl takıyorsun? mânasını taşır ve muahhar(sonradan yaşandığını) olduğunu gösterir… Altundan mâmul nişan yüzüğünü erkeklerin kullanmasına câizdir diyen olmuştur. Bunlar daha ziyade: a) Nişan yüzüğünün tefahur(böbürlenme) için değil teberrük ve örfî bir zaruret olarak takıldığı, b) Bu maksadla kullanılan altın miktarca az olacağı için israf sayılmayacağı gerekçesinden hareket ederek cevazına hükmederler… Ayrıca, nişan yüzüğünün örfî bir zaruret olduğu söz götüren bir husustur. Herşeyden önce bu, ne Hz. Peygamber’in sünnetinde, ne de selef-i sâlihin’in örfünde yoktur. Ümmet-i Muhammed’e sonradan girmiş bir bid’attır.

2-ZÎNET, DÖNEME ÖZGÜ EKONOMİK KOŞULLARDAN DOLAYI SAKINCALIYDI: 2158-Hz. Ali anlatıyor: “Resûlullah , bana altın yüzük takmayı, kıssî(ipeksi) elbise giymeyi, rükû ve secdede Kur’an okumayı, sarıya boyanmış elbise giymeyi yasakladı.” [Müslim, Libas 31, (2078); Muvatta, 28, (1, 80); Ebû Dâvud, Libâs 11, (4044, 4045, 4046, 4050), Hâtim 4, (4225); Tirmizî, Salât 195, (264); Nesâî, 97, (2, 188), Zînet 43, 44, 45, 96, 122, (8, 165, 169, 203, 219).]Tirmizî ve Nesâî’nin rivâyetlerinde şu ziyade var: ” …kızıl meysereyi(kadife veya deri) ve elciayı da yasakladı.” Cia, Mısır’da arpadan veya buğdaydan yapılan bir şaraptır.” Ebû Dâvud’un rivâyetinde Hz. Ali: “Bunları size de yasakladı demiyorum” der.

2096-İbnu Abbas anlatıyor:”Resûlullah bir adamın elinde altından bir yüzük gördü. Onu çıkarıp attı ve:”Biriniz tutup ateşten bir parçayı alıp eline koyuyor!” buyurdu. Resûlullah gidince adama: “Yüzüğünü al (başka sûrette) ondan faydalan” dediler. O:” Hayır! Vallâhi ebediyen almayacağım, onu Resûlullah attı” dedi.” [Müslim, Libâs 52, (2090).]

2107-Ukbe İbnu Âmir anlatıyor: “Resûlullah ehline takı ve ipeği yasakladı ve: “Eğer sizler cennet takılarını ve cennetin ipeğini seviyorsanız, bunları dünyada takınıp giymeyin” buyurdu.” [Nesâî, Zînet 39, (8, 156).]Nesâî’nin İbnu Ömer’den yaptığı bir diğer rivâyette: “Resûlullah, altın takınmayı, az bir parça olmak kaydıyla caiz gördü” denilmiştir.

2095-Büreyde anlatıyor: “Resûlullah’ın yanına, parmağında demir yüzük bulunan bir adam uğramıştı. (Yüzüğü görünce): “Niye bazılarınızın üzerinde ateş ehlinin süsünü görüyorum!” buyurdu. Adam derhal onu çıkarıp attı. Sonra parmağında sarı renkli (pirinç) yüzük taşıyor olduğu halde geldi. Bu sefer.”Niye sende putların kokusunu hissediyorum?” dedi Bilahare adam altın yüzük takmış olarak geldi? Bu sefer de:”Sende niye cennet ehlinin süsünü görüyorum?” dedi. Bunun üzerine adam:”Öyleyse yüzüğüm neden olsun?” diye sordu.”Gümüşten dedi, ancak ağırlığı bir miskale ulaşmasın.” [Tirmizî, Libâs 43, (1786); Ebû Dâvud, Hâtem 4, (4223); Nesâî, Zînet 47, (8, 172).]

5293-Hz. Enes anlatıyor: “Resulullah Zübeyr İbnu’l-Avvam ve Abdurrahman İbnu Avf için kendilerindeki uyuz sebebiyle ipekli giymelerine izin verdi.”

5294-Bir rivayette de şöyle denmiştir: “Resulullah’a (hacc sırasında) bitten şikayet ettiler. onlara katıldıkları gazveleri sırasında ipek gömlekler giymeye ruhsat tanıdı.” [Buhârî, Libas 29, Cihad 91; Müslim, Libas 25, (2076); Tirmizî, Libas 2, (1722); Ebu Davud, Libas 13, (4056); Nesâî, Zinet 93, (8, 202).]

3597-7071-Abdullah İbnu Amr anlatıyor: “Resûlullah (bir gün) yanımıza geldiler. Bir elinde ipek bir elbise, diğer elinde de altın vardı: “İşte bu iki şey ümmetimin erkeklerine haramdır, kadınlara helaldir” buyurdular.” Ebu Dâvud, Libas 14 (4057); Nesâi, Zinet 40, (8, 160) İbn Mace-3597(1084) [ABDURRAHMAN İSİMLİ RAVİ NEDENİYLE BU HADİSİN MUNKER(ZAYIF) OLDUĞU HADİSİN SONUNDA BİLDİRİLMİŞTİR.]

3-ALTIN TAKMAK, YASAKLANMADI: 2094-İbnu Ömer anlatıyor: “Resûlullah kendisine altından bir yüzük yaptırdı. Bunun üzerine halk da altın yüzükler yaptırdı. Bilâhare minbere çıkıp oturdu, yüzüğü çıkardı ve:”Vallâhi bunu ebediyen takmıyacağım!” dedi. Halk da yüzüklerini çıkarıp attılar.” [Buhârî, Libâs 45, 46, 50, 53, Eymân 6, İ’tisâm 4; Müslim, Libâs 53, 55, (2091); Muvatta, Sıfatu’n-Nebî 37, (2, 936); Ebû Dâvud, Hâtem 1-2, (4218, 4219, 4220); Tirmizî, Libâs 16, (1741); Nesâî ,Zînet 43, 53, (8, 165, 178); İbnu Mâce, Libâs 40, (3642-3644).]Bir rivâyette şu ziyâdeyi yaptı: “Yüzüğü sağ eline takmıştı. “Bir diğerinde de şu ziyâde vardır: “Resûlullah gümüşten bir mühür edindi, eline takmıştı. Sonra Hz. Ebû Bekir’in eline intikal etti, sonra Hz. Ömer’e, sonra da Hz. Osmana’a intikal etti. Erîş kuyusuna düşünceye kadar onun elinde kaldı. Üzerindeki yazı Muhammed Resûlullah idi.” attılar.” [Buhârî, Libâs 45, 46, 50, 53, Eymân 6, İ’tisâm 4; Müslim, Libâs 53, 55, (2091); Muvatta, Sıfatu’n-Nebî 37, (2, 936); Ebû Dâvud, Hâtem 1-2, (4218, 4219, 4220); Tirmizî, Libâs 16, (1741); Nesâî ,Zînet 43, 53, (8, 165, 178); İbnu Mâce, Libâs 40, (3642-3644).]

2098-Saîd İbnu’l-Müseyyeb anlatıyor: “Hz. Ömer, Süheyb’e: “Niye parmağında altın yüzük görüyorum?” dedi. Beriki: “Onu senden daha hayırlı olan da gördü, ama ayıplamadı” deyince, Hz. Ömer:”O da kimmiş?” dedi. Süheyb: “Resûlullah!” cevabını verdi.” [Nesâî, Zînet 42, (8, 164, 165).] AÇIKLAMA:… Berâ İbnu’l-Âzib(erkek sahabi)’in de parmağında altın yüzük taşıdığı, niçin böyle yaptığını soranlara: “Bu yüzük, Resûlullah’ın bana bahşettiği bir armağandır. Bunu bana Resûlullah takmıştır. Ve: “Allah’ın ve Resûlullah’ın sana ihsan ettiği bu yüzüğü kullan” buyurdu!” demiştir. Tahâvî’nin Meâni’l-Âsâr’da kaydettiği bu rivâyet de erkeklere altın yüzüğün cevazını sarîh olarak ifâde eder… Kâmil Miras, Tecrid-i Sarîh tercümesinde bu bahsi işlerken, örfe müstenîd bir zaruret gerekçesiyle nişan yüzüklerinin altından olmasını câiz görür. Ne var ki, nişan yüzüğü takmanın zarûret olması su götürür bir keyfiyettir.

posted in ZÎNET (ALTIN YÜZÜK) | 0 Comments

6th Temmuz 2008

SAYGI-BARIŞ=>HAK-ADALET=>AHLAK-ERDEM=>SEVGİ-DOSTLUK=>UMUT-SORUMLULUK=>ÖZGÜRLÜK

ELMALILI HAMDİ YAZIR TEFSİRİ: “7A’raf/32-“De ki: Allah’ın kulları için çıkardığı zineti ve rızık türünden temiz ve lezzetli şeylerikim haram kılmış? AÇIKLAMA: Bu âyet yenecek ve giyilecek ve çeşitli süs eşyalarında aslolanın mubahlık olduğuna delildir. İbnü Abbas ve birçok tefsir bilgini zineti, giyilecek şeyler ile tefsir etmişlerdir. Fakat diğer bir görüşe göre israf olmamak üzere çeşitli zinetlerin hepsini içine almaktadır ki, zahiri de budur. Zinet eşyalarının her çeşidi, zinet deyimi altında dahildir. Çünkü hepsi zinettir.

DİYANET TEFSİRİ: 7/32. “Eşyada asıl olan mubah olmasıdır”. Buna göre ölçüsüz dindarlık duygusu, şahsî tercihler, ortalıkta görülen kötülüklerle mücadele arzusu gibi -iyi niyetli de olsa- kişisel hassasiyetlerin etkisiyle dinin izin verdiği alan içinde kalan tutum ve davranışları, yiyecek, içecek, giyecek gibi nesneleri ha­ram, sakıncalı ve günah olarak nitelendirmek bu âyetin hükmüne aykırı ve yanlış­tır.”

SÜLEYMAN ATEŞ: “Bugün erkekler tarafından kullanılan, yalnız nişan yüzüğü ve halkasıdır. Ve bu halka altından yapıldığı için bunun şer’î durumunu tâyin etmek isterim:

“Âciz yazara göre altından yapılan nişan halkasının kullanılması, aşa­ğıdaki sebepler ve deliller dolayısıyla mubahtır:

1) Altın yüzük kullanmanın hem haram, hem de helâl olduğunu ifade eden ve ikisi de Berâ ibn Âzib(r.a.)’e varan iki sahîh rivayet vardır. Şu var ki haram olduğunu ifâde eden rivayet daha kuvvetlidir ve bunu tutanlar daha çoktur. Fakat aşağıdaki sebeplerin eklenmesiyle nişan halkası hakkında Berâ Hazretlerinin, altın yüzüğün helâl olduğunu ifâde eden Hadîsi tercih edilebilir.

2) İmam Muhammed, övünme kasdedilmeyerek altın ve gümüş kablar ile süslenme caizdir, bunda Allah’ın ni’metlerini gösterme vardır diyor. Nişan yüzüğü de övünme için değil, teberrük için ve bir hâtıra olarak takılmaktadır. İmâm Şâfı’î de altın kullanma hakkındaki nehyi, eski görüşünde dahi olsa tenzîhen mekruh mânâsına almıştır.

3) Fakihler, erkeklerin, esas itibariyle gümüş yüzük kullanmalarını bile bir zaruret ve bir lüzum üzerine mübâh, bunun dışında ahmaklık eseri görüyorlar. Nişan yüzükleri kullanmada örfe dayanan bir zaruret olduğu ise muhakkaktır.

4) Altın kullanmanın yasak olmasındaki asıl şer’î gaye, bunun israf ve övünme vesilesi olması idi. Zamanımızda altın madeninin bolluğu sebebiyle bir halkanın satın alma ve ekonomik değeri israf sayılabilecek bir halde değildir. Bundan dolayı da nişan halkaları övünme vesîlesi olmaktan çıkmıştır. O, sırf teberrük vesilesidir. İki evli, nişan yüzükleriyle tarihî hayatlarının iftihar edecekleri başlangıcını hatırlarlar. Nikâhtaki şer’î gaye düşünülürse yeni bir aile yuvası kurmanın bir iftihar nişanı olduğu için bununla belki de sevâb alırlar.[24]

5) Sünnette ipek elbise giymenin ve altın yüzük takmanın erkeklere yasaklanmasının, o zamanki ekonomik darlıktan ileri geldiğini, peygamberin torunu Ca’fer-i Sâdık açıklamıştır. Süfyan-i Sevrî, üstten ipek, alttan sof giyen İmâm Cafer’i güzel giysiler içinde görünce hayretini gizleyememiş:

– Ey Allah Elçisinin oğlu, bu, ne senin, ne de atalarının elbisesi değildir, demiştir. Ca’fer ona:

– Ey Sevr’im, o zaman darlık zamanı idi. Şimdi genişlik zamanıdır, her şey boldur, demiş, sonra cübbesinin altına giydiği sofu göstererek:

– İşte Allah için giydiğimiz elbise budur. Bu üstteki de sizin için giydiğimiz elbisedir. Allah için olanı gizledik, sizin için olanı gösterdik, demiştir[25].

İmam Cafer’in bu sözü, erkeğin ipek giymesinin ve altın takmasının yasaklanmasının, yoksulluk ve darlıktan ileri geldiğini, herkesin ipek giyme ve altın yüzük takma imkânının doğduğu bolluk zamanında bunları giymekte bir sakınca olmadığını gösterir. Eğer bunlar kesinlikle yasak olsaydı, Kurân-ı Kerîm’de haram kılınırdı. Halbuki Kur’ân’da cennet ehlinin parlak ipek elbiseler giyeceği, altın bilezikler takacağı özendirici bir üslûpla belirtilir. Meselâ Kehf Sûresi 31’nci âyete bakınız.

Hz. Peygamber(s.a.v.)’in, giydiği ipek elbiseyi çıkarıp attığı: “Bu, koru­nanlara yaraşmaz” dediği[26] rivayeti yanında; Dûmetu’l-Cendel emîri Ukay-dir’in, kendisine hediye olarak gönderdiği altın işlemeli, saf ipek elbiseyi giydiği; imrenerek elbiseye ellerini süren sahabîlerine: “Siz buna imreniyor musunuz? Andolsun cennette, Sa’d’ın mendilleri bundan daha güzeldir!” dediği[27] de rivayet edilmektedir. Başka bir rivayette de; Hz. Ömer Şam’da bir kasaba olan Câbiye’de müslümanlara hitaben: “Peygamber (s.a.v.) ipek giymekten menetti. Ancak iki, üç, dört parmak yeri kadar ipek giyilmesine müsaade etti” demiştir[28]rivayetlerden anlaşılıyor ki ipek giymek dahi kesin haram değil, ancak mekruhtur. Kesin haram olduğunu anlatan rivayetlere zaman içinde katı ifâdelerin karıştığı anlaşılmaktadır. Zaten böyle çelişkili âhâd haberleriyle kesin hürmet sabit olmaz. Kesin haram, Allah’ın Kitabı ve Peygamber’in de sağlamlığında asla şüphe bulunmayan sözleriyle sabit olur. Şayet ipek giymek, kesin haram olsaydı içlerinde Enes, Ebû Hüreyre, Berâ’ ibn Âzib gibi âlim insanların bulunduğu yirmiden fazla sahâbî, Paygamber’in torunları olan Alî Zeynelâbidîn ve Ca’fer-i Sâdık hazz elbise giyerler miydi? Gerçi hazz, sâf ipek değil, yünle ipek karışımından yapılmış kumaştır ama o kadar fark etmez.

Konuyu böyle genişletmemin sebebi, işin içyüzünü ortaya çıkarmak ve İslâm’ın Allah’ın ni’metlerini insanlara yasaklamadığını, insanların yollarını daraltmadığını anlatmak içindir. Şunu da vurgulamak isterim ki ipek elbise erkekler için haram olmasa da mekruhtur. Zamanın normal giyimiyle yetinmek elbette daha uygundur.” (Süleyman Ateş, Kur’an Ansiklopedisi, Zeheb Maddesi)

posted in ZÎNET (ALTIN YÜZÜK) | 1 Comment